• filmler kadıköy'de gösterildiği zaman, insanların yemek yemeyecekleri, su içmeyeceklerini de bizlere öğreten fantastik film festivali. heralde aşevi var kadıköy'de, festivale gelenleri doyurmakla yükümlü.

    yozgatlı bir arkadaşımın da dediği gibi "bütün tiyatrolar, sinemalar istanbul'da amk, sonra da istanbul tabi sanatın merkezi olur". adam haklı beyler
  • sinemaseverleri kendine çeken halk için yapılan bağımsız ve cesur filmlerin gösterildiği bir film festivali olarak görünmesine rağmen aslında hiç de halktan yana bir politika izlemeyen para odaklı film festivali. festivali düzenleyen kurum*, ülkemize bağımsız filmler getirerek bağımsız bir iş yaptıklarını sanmalarına rağmen aslında tamamıyla kapitalist düşünceler çerçevesinde festivaller düzenlemektedir. özellikle bilet satışı konusunda lale kart gibi abuk bir karta endeksli (ayrıca öncelikli) satış yapmaları, lale kart sahibi olmayanlara açık ve net şekilde pişkinlikle şunu ima etmek demektir, "yıllık vereceğin şu kadar paran olmadığı için sen bu filmi izleyemezsin arkadaş, dilersen sinema salonunun en kötü yerinden şansın yaver giderse bilet bulabilirsin." ben adı festival olan bir şeyde -kart alımı gibi- bir şeylere zorunlu tutulmak istemiyorum. ayrıca sinema konusunda duyarlı insanlar tarafından düzenlendiği belirtilmesine rağmen para tuzağı biletix üzerinden yapılan bilet satışlarının o kadar hizmet bedeli de alınmasına rağmen sinema seyircisinin tek lüksü olan koltuk seçim hakkının elinden alınmasına da musamma gösteriyor. bence bu, tamamıyla sinema seyircisine hakarettir. bir seyircinin en büyük keyfi olan koltuk seçimi hakkının elinden alınması kadar -üstelik o kadar hizmet bedeli ödenmesine rağmen- abes bir şey olamaz.

    festivaller herkese eşit mesafede bulunmalıdır oysa filmekimi, tamamıyla parası olandan yana. alımlara kişi başı limit koyarak birkaç yerde gişeden bilet satışı yapılarak herkesin eşit şekilde bilete ulaşılmasını sağlamak olması gerekendir. üç gün önceden avantajlı satış yapılması yandaşlıktır. bugün saat tam 11'de bilet almak için biletix'de olmama rağmen istediğim hiçbir filmde yer bulamadım. ikincil derecede izlemek istediklerime de salonun en ön sıralarında yer bulabildim. tam bir rezalet bence. ücretlendirmeleri mevzubahis etmesek bile bilet satışı konusunda izlediği politika izleyicinin yanı sıra, nice zahmetlere katlanılarak çekilen bağımsız sinemacıların filmlerine de bir hakarettir.
  • lalekart zirvesi.
  • tabii ki lalelerin yine amour ve ruby sparks film biletlerini sömürmüş olduğu festival. ben 4 filme bilet alabildim kendimi başarılı sayıyorum bu zorlu savastan çıktığım için. ama 1 biletin normal sinema bilet fiyatının neredeyse 2 katına gelmesi festivalcilik değil onu da söyleyeyim. istediğiniz kadar flaş film getirin bedeli bu olmamalı. sevgiler.
  • vakti zamanında öğrenciyken; kırık kıçımızla cepte ancak dengi dengine parayla(ayın geri kalanını aç açık geçirmeyi göze alarak) izmir'den istanbul'a gittiğimiz bir festivaldi. bir gün bile acımadım halime. bir gün olsun ağlamadım koşullara. seçim tamamıyla bana aitti. kimse bu filmleri izlemezsen öleceksin diye tehdit etmedi beni. gittiğim için, parasız ve aç kaldığım için pişman veya kimseye düşman değilim. şimdi bakıyorum da; kadıköy vapurlar falan hayat garip geliyor.
  • yeni lansmanında "filmse ekime değilse sikime kadar!" sloganı kullanılmıştır.
  • zenginler için düzenlenmiş bir kültürel etkinlik. lanet olsun, yere batsın desem gg olur mu emin olamadığımdan demiyorum bir şey. bir haneke hastası olarak bir seneye yakın zamandır amour'u bekleyip duruyorum. filmekimi kapsamında olduğunu ilk duyduğum zaman havalara uçmuştum. fakat bu açamadan solasıca lalekartlar yüzünden biz fakirlerin ne haddine filmekimi hayalleri kurmak. bu akşam biletix'in sitesinden baktığımda amour için sadece city's'deki gösterim için bilet kalmış görünüyordu. lalekart sahiplerine methiyeler(!) düzsem de en azından acıyıp bize de birkaç bilet bırakmışlar bari diye sevindim. planlar yapıyordum, evden şu saatte çıksam, hmm şu saatteki otobüse binsem satışlar başlamadan şu kadar önce biletix gişesinde olurum falan filan. az önce tekrar biletix'e bakmamla ağzımdan salyalı küfürlerin, pardon şatafatlı methiyelerin pofkurması bir oldu. evet, city's gösterimi biletleri de tükenmişti.
    diğer filmler umrumda bile değil artık. halbuki merak ettiğim başka filmler de vardı amour kadar olmasa da ama onları izlemekten de vazgeçtim anasını satayım. bir nevi tavşanın dağa protestosu olsun bu.
    lalekart sahiplerinin de tam filmin saatinde çok önemli başka işleri çıksın, mutfaklarında küçük çaplı tutuşmalar olsun, son model arabaları yolun orta yerinde bozulsun, ishal olsunlar evden çıkamasınlar, kısacası bir şeyler olsun da izleyemesinler o filmi. haneke'ciğimin bana yar edilmeyen filmi onlara da yar olmasın.
  • görmeyi çok istediğim filmlerden 2 tanesi neyse ki aynı güne konmuş diye çok sevinip o gün için ders programımın yoğunluğunu, devam zorunluluğunu unutup günümü filmekimi günü yaptım. ara seansdaki filmi de komedi, iyi olur arada bunu ızlemem belki, kafam dağılır, çerezlik diye listeme eklemiştim ki sadece bu komik filme bilet buldum.

    ne diyorduk... "sanat, lalekart sahipleri içindir."
  • öğrencilik yıllarımda haftaiçi biletler 3-4 lira diye koşarcasına hatta ne koşması uçarcasına giderdim. 3 liraydı bilet o zaman. 3 lira. bir günde peşpeşe 3 filme giriyordum. beyoğlu'na gitmek de koymuyordu zaten.hatta en güzel şeydi arkadaşlarla beyoğlu'na gitmek, kadıköy'e gitmek.

    haftaiçi üstelik de gündüz seansına gidebilecek zamanınız varken gerisini kurcalayıp üzülmeyin be öğrenci kardeşlerim. sonra paranız da olsa zamanınız olmayacak. inan bana kardeşim, bugün boğazından biraz kıs, karnını doyuracak kadar birşey ye, sinema biletini çıkaracak parayı denkleştirir gidersin ama ilerde sinemayı satın alacak paran olsa, gidecek zamanı bulamayacaksın.

    (ulan ben de çok zengin, acayip meşgul çalışkan bir iş insanı gibi yazdım ama gene de olmuyor yani öğrencilikteki gibi)
  • okuduğunu anlamayan insanların hangi filmin bağımsız hangi filmin bağımsız olmadığı konusunda ders verme yetisine sahip olduğunu anladığımız, bilet satışı konusunda yaşanan bariz haksızlığın ve yandaşlığın nedenini, gösterilen filmlerin (festivalin) orta karar olmasına bağlamamız sonucunda bilet satış politikası konusunda insanların yaşadığı sorunların normal olduğunu ve böylece festival konusundaki tüm sıkıntımızın (festivalin diğer festivallere oranla daha orta karar, ticari olmasından dolayı) çözüme kavuştuğunu öğrendiğimiz film festivali. (oh rahatladım vallahi, filmekimi 2011'de bilet satışı ve organizasyon konusunda yaşadığım ve dile getirdiğim tüm sorunlar çözüldü.)
hesabın var mı? giriş yap