filika

• en iyi tanımının ve betimlemesinin, ayrıca can yakıcı, yürek burkucu örneklerinin titanik filminde verildiği bir gerçektir. (bkz: what is real) (bkz: how can you define real) (bkz: morpheus)
  
  titanik filminin filikalarla alakalı vurguladığı bir diger yara açan konu ise, sınıf farkıdır. bir buz dagına çarpan gemi^* batmaktadır. doğal olarak gemi terkedilmeye, filikalara hucum edilmeye başlanmıştır. filikaların tüm yolculara yetmeyecegini anlayan görevliler, işçi kesimini gemi içerisine hapsetmişler, fakat kilitli kapıları, can havliyle kıran işçi kesimi de filikalara saldırmaya, doğal bir güdü ile hayatını kurtarmaya çalışmaktadırlar. fakat filikaları yöneten bireylerin ellerindeki silahlar, ayırımı çoktan yapmıştır. saçları boyalı, pahalı ceketli bireyleri^* filika içerisine alıp arta kalan, filikaya binmek isteyen işçi sınıfını teker teker yere indirmektedir.
• sadece kadinlar ve cocuklarin bindigi kayik cesidi. benim anlamadigim onlari yapan cins binemiyor, bu kadin milleti hem yapmiyor hem de oh hazira konuveriyor. tam bir yagma. kadinlarda yapsin onlarda binsin kardesim.
• batmak üzere olan
  bir gemide
  panik içindeyken herkes
  ne de çok sevinir
  ipleri çözülen
  filika
  
  - sunay akın -
• izmir, alsancak, gazi kadınlar sokağındaki acayip şirin, harika canlı müzikeri olan, süper grupların yer aldığı, huzur verici, adamı bağlayan, sarsan mekan. türkçe, yabancı, caz, yunan, alternatif, rock.. her türlü müzik farklı günlerde, farklı gruplarla dinleyenlerinin beğenisine sunuluyor. yaşadığın şehre gelen misafirinin götürüleceği cinsten. gidip görülesi, hatta müptelası olunası.
• izmir alsancak, can yücel sokağı'na kıbrıs şehitleri'nden girince solda kalan yenilenmiş mekân. açık pastel tonlarına boyalı ahşap eskitme masaları, yine el boyaması saksıları ve sergi tadında harika tablolarıyla çok hoşuma gitti. caz çalıyor. yemeğin ardından tadı damakta kahveler müesseseden. terası da mevcut. akşamları meyhane. servis güleryüzlü. sokağın en renkli mekânı olmuş bile.
• tahlisiye sandalı
• gemiler batacaklari zaman insanlar da beraberinde batmasin diye konulan kurtarma sandallarina verilen isim..
• (bkz: felucca)
• gemilerin alabora olduğu veya batmasına kaptan tarafından kesin gözüyle bakıldığı zamanlarda kullanılan belli sayıdaki şanslı yolcunun kurtulmasını sağlayan en gerekli araç.
• hülle partisinin önceden açılanıdır.
  kapatılması olası dergilerin de başvurduğu bir tedbirdir.
  bir köşede kendi halinde durur. asıl parti-dergi-gazete kapatılırsa oranın ekibi direk bu parti-dergi vs'e geçerek faaliyetlerine devam ederler. böylece "kapatılan bir x'in yeniden açılması" söz konusu olmaz. o daha önceden de vardır zira.