• bunun temel nedeni korkudur. bekar kadın ve bekar adam tehlikelidir. ayartabilir, kurulan düzeni bozabilir.

    ayrıca evlilik bir devlet politikasıdır. birçok devlet evliliği öğütler ve özendirir. kapitalist sistem için evlilik vazgeçilmezdir. ürer, daha çok tüketir ve sisteme daha çok insan dahil eder.

    üzerine yazılacak çok şey var ancak böyle bir karar baskı ile alınmamalıdır.
  • şu sıralar üzerimde bokunu çıkardıkları baskıdır...

    ama beni en çok güldüren güruh; işyerinde "evlen sen de artık oğlum.. lan evlensene bak kimse almayacak seni.. evlen lan.. evlen aga düzen iyidir.. oğlum sen de bi evlenemedin..." diretmeleriyle yıldırıp, evlendiğinin ertesi günü " ahahah asıl şimdi görecen ebeninkini... sıçtın oğlum.. sen de hiç akıl yok mu lan şimdi sorsalar kesin bekar gezerdim... şimdi sıçtın oğlum başladı maphus hayatı..." ikiyüzlülüğüne giren abilerdir... ben sıçtım sen de sıç felsefesinin ürünü bunlar hep... yer miyim lan ben bunu hiç... çakallar...
  • henüz 20 yaşındaydım, abimin düğününde darısı başına demeye başladı insanlar. üniversite öğrencisisin sorarlar, yok mu oralarda damat adayı?? eğitim hayatın bittiği an artık başlar ne zaman evleniyorsun?? iş hayatın başlar, yok mu ufukta evlilik?? yolda yıllardır görmediğin biriyle karşılaşırsın nasılsın demeden yok mu evlilik?? yaş almaya devam ettikçe seçiciliğin eleştirilmeye başlanır. sen de çok seçicisin amalar alır başını gider. evli olanlar karısından/kocasından yakındıktan on dakika sonra e sen de bul birini artık der. bu bayram sevinmiştim mesela kimseyle muhattap olmayacağım, kimsenin evlenmiyor musun sorusuna maruz kalmayacağım diye. telefonda bile yine aynı taciz. abi bir salın ya.. insanları bir salın..
  • çok dolmaya başladım artık bu konuda sözlük ,insan ne diyeceğini şaşırıyor sert konuşsan birinin kalbi kırılıcak ,yumuşak olup tebessüm etsen üstüne gelip resmen tepiniyorlar ,ortamı yumuşak bir üslupla ile terk etmek en iyisi sanırım, ama yine ben suçlu olacağım biliyorum.nasıl lanet bir toplum?
    hayatları bok götüren insanlar, sırf sen bekarsın diye senin hayatın üzerine söz sahibi olurlar.halbuki kimsenin karsına kızına bişey dediğim yok ,kimseye bulaştığım yok, kendi işimde çalışıp kendi ekmeğimi kazanıyorum kendi evimde kalıyorum daha napiyim allahın cezaları ne istiyorsunuz benden.
  • varoş kesim baskılarından biridir. aile ve çevre varoşlardan oluşuyorsa bu tarz baskılar görmeniz muhtemeldir. modern çevrelerde böyle şeyler olmaz çünkü kimse başkasının hayatına burnunu sokmaz.
  • uzun zamandır görmediğim ailemin yanına gelmemle tekrar varlığını hissettiren baskı.
    babam dinden giriyor, anam ajitasyon yapıyor.
    yok efendim insanın fıtratında varmış, yok efendim mezarıma geldiğinde “baba sen haklıymışsın” diyecekmişim. gerçi bu gidişle mezarına da gitmezmişim. ihale büyüdü yani.
    istemiyorum olm evlenmek falan mal mıyım?

    edit: artık o kadar da önyargılı değilim*
  • evlilik baskısı bir derece dayanılabilir belki ama evlendikten sonra çevreden hatta en alakasız ve kendisini ilgilendirmeyecek insanlardan bile gelen çocuk baskısı adamı sinir ifrit eder.

    size ne abiciğim, çocuk dediğin şeyin geri dönüşü yok, bir kere oldu mu ömür boyu seninle, senin sorumluluğun, derdin, mutluluğun... kısacası hayatın, senden evvel gelebilecek tek insan.

    bana kalırsa ne evlilik ne de çocuk gibi ciddi ve insanın tamamen kendisini ilgilendiren özel konularda anne babanızın dahi karışma hakkı yoktur. hayat sizin, yaşayın gitsin.
  • sizi sevmeyen insanların baskısıdır.
    bu zamanda kadınlar maddiyata bakarken sizi keriz olarak ortaya atan arkadaş, ana babadan hayır gelmez; bu zamanda erkeklerin öpmediği leylek yokken sizi bir erkeğe mahkum etmeye çalışan arkadaş ana- babadan hayır gelmez.

    evlilik çok sevince yapılan bir şeydir.
    ben çok sevdim de aynı sevgiyi alamadım. haliyle yalan oldu bütün aşklarım.
  • anneden babadan gelmeyip de akrabaların dillerine vuran bir sıkıntıdır. sen amcaoğlusun ne yapacaksın ne zaman düğün olacağını? bir de eşi var (allah sağlık sıhhat versin.) “ben senden bir yaş büyüğüm, iki tane çocuk büyütüyorum. hadi sen de yol al kız.” tarzı konuşur hep. niyetleri kötü değildir, sanmam art niyet taşıdıklarını ama bir salsınlar. eminim herkesin sülalede böyle numuneler vadır. (ha olur da düğün falan yaparsam, davetli sayısı fazla gelirse; ilk o amcaoğlunu çıkaracağım listeden.)
  • zaman zaman gerek aile gerek arkadaşlar tarafından hissettirilen baskı.

    şimdi şöyle ki evet evlenmek istiyorum günün birinde. bi aile kurayım çoluğum çocuğum olsun evet çok güzel şeyler. ama arkadaş her gören de ne zaman evleniyorsun diye sormasın ya allah aşkına yani. bi gün birine sana ne arkadaşım gerdeğe mi gireceksin bizimle diyeceğim ayıp olacak.

    neyse efendim ben bu baskıyı bu ara sevgilimden değil ama etraftaki herkesten fazlasıyla hissediyorum. dün gece de bir rüya gördüm konuyla alakalı. sevgilim bana bi düğün davetiyesinin fotoğrafını yolluyor. bizim resimlerimiz var üzerinde ve tarih falan da var tabi. ben de bunu görünce aa bana böyle evlenme teklif ediyor herhalde diyorum ve düğünden bir gün önce arkadaşlarıma ben yarın evleniyorum diyorum. herkes apar topar geliyor ama bir öğreniyorum ki bana sadece öylesine yollamış sevgilim fotoğrafı ve ben kendi kendime evleniyoruz sanmışım. bir ağlıyorum bir ağlıyorum anlatılmaz yaşanır yani.

    sonuç olarak bir daha bana ee ne zaman evleniyorsun diyene evlenmiyoruz biz birlikte yaşamaya karar verdik diyeceğim. bi bırakın arkadaş biz bi düşünelim bi konuşalım bi karar verelim önce ya. size ne anlamadım ki.

    ohh be rahatladım.
hesabın var mı? giriş yap