aynı isimde "euro truck simulator 2 (sözlük yazarı)" başlığı da var
  • sıkıcı bulanlara bir çift tavsiyem bulunan oyun:

    1) benim iki gün evvel yaptığım gibi 10-15 lira verip steam'den (ya da başka yerden) legal versiyonunu alın.
    2) trucksim map eklentisini indirip kurun.

    trucksim'i yapanlar sağolsun harita hem çok büyük, hem de daha gerçekçi. etrafta insanlar geziyor, bir sürü yeni mekan, havaalanı, uçaklar bile var. bir de yeni kavşak modelleri var.
  • insanın kafasını dinlemesine yardımcı olan, huzurlu ve keyifli bir oyundur.

    hele de oyunun içerisinde bulunan rock'n'roll radyoları dinlenerek yolculuk yapılıyorsa, sıradaki şarkıyı bekleyerek uzun yolu bitirmenin keyfi yaşanır.
  • world of trucks'ın internet sitesinden kayıt olup metallic paint job dlc'sini ücretsiz edinebilirsiniz.
  • genellikle biz erkeklerde olur;

    hani bazen ani bir şekilde hayatınızdaki her şeyden nefret ettiğinizin farkına varıp çok bunaldığınızı, daraldığınızı hissedersiniz ve akabinde her şeyi bir kenara bırakıp herhangi bir araca atlayıp uzun bir yola çıkmak, her şeyden olabildiğince uzaklaşmak istediğiniz anlar olur ya;

    işte şayet böyle bir moda girdiyseniz ve bu hayalinizi gerçekleştirebilecek imkanınız da yoksa, bu hissiyatı en azından ucundan da olsa tatmak, deneyimlemek adına harika bir simülasyondur.

    sanal da olsa, tadımlık da olsa o yolları aşa aşa o hissiyatı yakalarsınız. fiziksel olarak değilse de en azından manevi olarak sıkıntılarınızın kaynağı olan mekan(lar)dan uzaklaşırsınız. bir de yürekten söylenen bir şarkı patlattınız mıydı, oynanış süresince ne dert kalır ne de tasa, tek düşündüğünüz yol olur...

    ayrıca ehliyet alacak olanlar, yahut da ehliyet almış ama araç kullanma hususunda tecrübesiz ve bu tecrübesizlik neticesinde de ürkek olan arkadaşlara şiddetle tavsiye ederim, hiç yoktan teorik ve psikolojik olarak ilerleme kaydedersiniz. 5 yıllık aktif ehliyetli ve doğma - büyüme istanbul çocuğu olarak bana birçok faydası oldu diyebilirim. evet, misal "bir araba bayır yukarı nasıl kaldırılır ?" sorusuna cevap veremese de, en azından;

    - önünüzdeki araçla aranızdaki takip mesafesini ayarlamayı teoride de olsa öğrenirsiniz.

    - aynalarınıza bakmayı öğrenirsiniz ve alışkanlık haline getirirsiniz.

    bu oyunu oynadıkça emin olun bu eylem zamanla ister istemez bir alışkanlık halini alıyor, hatta oyunda bir tır kullandığınız için, aracın yüksekliği dolayısıyla +2 tane fazladan aynası (ön kör nokta ve sağ kör nokta) var. gerçek hayatta en çok işime yarayan faydası bu oldu ve hiç abartmıyorum çok samimiyim; oyundan kazandığım bu aynalara bakma alışkanlığı bir keresinde istanbul başakşehir'in girişinde atatürk bulvarı üzerinde hayatımı kurtarmıştır, henüz acemilik evresindeydim. trafik akış hızı ortalama 90-100 km/sa iken, köprüye girmeyi son anda akıl eden eleman sağdan önüme kırmak suretiyle beni sıkıştırdı, o an belki saliselik bir refleksle ve hiç frene dokunmadan sol aynama baktım ve sol şeridin boş olduğunu görerek michael schumacher edasıyla hızlıca sola kırdım. her şey belki 2 saniye içerisinde olmuştur. frene bassam araba kızaklayacak, basmasam ya ben buna çarpacağım, ya da bu gerizekalı köprünün ayrıldığı refüje gömecek, o an yapılabilecek en iyi şeydi ve kesinlikle düşünerek yapmadım, tamamen alışkanlıktan kaynaklanan refleksti... olayın kendisinden daha fazla annemin çığlıkları, adeta ırk değiştirmeme sebep olmuştu, iskandinav kökenli oluverdim birden... gerisini anlatmama gerek yok zaten; korna küfür kıyamet...

    - yine teoride de olsa belli başlı tabelaları ve ışıklı trafik cihazlarını, trafik kurallarını, sollamayı, kavşaklardaki geçiş önceliğini, sağınıza solunuza bakmayı, yol vermeyi öğrenirsiniz.

    - yeterli süre oynandığında yakıt - mesafe ölçümünüz gelişir ve bir aksilik olmadığı sürece artık yolun ortasında mazotunuz bitmez.

    - el - göz koordinasyonunuz gelişir.

    - en önemli faydalarından bir tanesi de dikkat; ciddiye alarak oynarsanız size büyük bir trafik dikkati kazandırıyor.

    - son olarak da gerçek hayatta trafiğe çıktığınızda yukarıdaki bütün faydalara ek olarak, kendinizi sanki euro truck simulator 2 oynuyormuş gibi rahat hissediyorsunuz.

    her şey bir oyun, bir simülasyon gibi geliyor, nihayetinde oyunda (teoride) yaptığınız şeyleri pratiğe döküyorsunuz ve daha az zorlanıyorsunuz. gerçek hayattaki sürücülüğü oyun gibi hayal etmek ilk başta tehlikeli gibi geliyor olabilir; ama oyunu yeterli ciddiyette oynarsanız, gerçek hayatı biraz oyun olarak görmenizde de bir tehlike oluşmayacaktır, hatta gereksiz endişe ve korkunuzu absorbe edecektir.

    oyunun tüm bu faydalarını bünyenize kazandırmak için tek yapmanız gereken ciddiyetle oynamak; boş vakitlerinizde işi biraz ciddiye alarak, sanki gerçekten bir tır sürüyormuşsunuz ve kaza yaparsanız canınızdan olacakmışsınız gibi bir hissiyatla oynarsanız, ama az ama çok; kesinlikle gerçek hayatta faydası oluyor.

    edit: geçtiğimiz günlerde edindiğim scandinavia dlc'si oldukça güzel, şiddetle tavsiye ederim. beklediğimden daha iyi iş çıkarmışlar.
  • dışarıdan bakan bir insanın rahatlıkla "nedir bu boş boş tır sürüyorsun" diyebileceği simülasyon.

    oyuna bir şoför olarak başlıyor ve çeşitli firmalardan taşıma işleri alıyorsunuz. bu işlerden kazandığınız paraları biriktirerek sonunda kendi tır ve tırlarınızı alıyorsunuz. kendi nakliye firmanızı büyütüyor bu sefer siz şoför işe almaya başlıyorsunuz.

    güzel kısmı uzun yollar. kabul ediyorum bazen neden oynadığımı anlayamıyorum bu oyunu. fakat özellikle gece sürüşlerinde alttan müziği açmak, kısa farlarla yolculuk etmek (her zaman kabin içi kamerayı kullanıyorum) gerçekten garip bir dinginlik ve kaçış huzuru yaşatıyor insana. aynı zamanda yağmurlu havalarda da öyle. silecekleri çalıştırıp gitmek, bir süre sonra ciddi ciddi o kabinin içinde o serinliği hissediyormuş moduna sokuyor insanı.

    bunun yanında silecekler, sinyaller, aynalar, vitesler gibi özellikleri aktif olarak kullanmak sürüş zevki de yaşatıyor, yarış oyunlarından alamıyorsunuz bu tadı örneğin. orada bu ayrıntılar kayboluyor.

    son olarak böyle bir oyunun bu kadar geniş oyuncu kitlesine hitap etmesine şaşırıyorum. özellikle kız arkadaşlarım arasında daha popüler olması gerçekten garip.
  • 320 beygirlik actros'uma 25 ton dorse takıp bayırlarda ossurduğum oyun. yok mu daha güçsüzü? yok mu daha dandiği?

    çekmesin benim arabam!
  • faiz lobisinin sürekli spam mailler atarak zorla kredi vermeye çalışmasına rağmen 10. seviyeye kadar alnımın teriyle çalışıp direksiyon salladım, sonunda allah'ıma bin şükür güzel bir volvo aldık altımıza. sırtımız yere gelmez artık. *
  • sırf bu oyun için direksiyon seti alıp, uzun parliament yakmadan oynamayan arkadaşım var benim.
  • ters yönde emniyet şeridinden yardırınca ters yön cezası kesmeyen oyun. kavşakta dönüşü kaçırınca gideceğim yola ters yönden gitmeye karar verdim. parası neyse verelim yeterki yük vaktinde yerine ulaşsın dedim. bayağı uzun süre emniyet şeridinden gittim ceza meza yemedim. ilk boşlukta doğru yöne geçtim. sanırım oyunun böyle bir bug'ı var.
  • bu oyun için "yarım oyun" diyenleri dayz standalone oynamaya davet ediyorum. tetris'e bile ilgiyle yaklaşacaksınız. hatta gidip gazetelerin bulmaca eklerini çözmek daha ilgi çekici gelecektir.

    vaadettiğini veren bir oyundur. tır simülasyonu olarak ortaya çıkmıştır ve oturup tır sürersiniz. uyku olayı var. çatır çatır trafik cezası kesiliyor. taşıdığınız yükle alakalı gecikme ve hasar cezaları var. aracınızı geliştirebiliyorsunuz.

    yani oyunda yolda giderken "gidiyim de şu çalıların oraya bi sıçıyım" gibi bişey de yapmak istiyorsanız evinizdeki tuvaleti kullanın.
hesabın var mı? giriş yap