4 entry daha
  • arada kendi kendine sapıtan, ona buna saldıran bir sistemdir kendisi. güzel şeyler yapar, özünde iyi çocuktur. ama geliniz görünüz ki sapıttığı zamanlar da olmaktadır. örneğin, rh uyuşmazlığı dediğimiz, rh- annenin rh+ bebeğe hamileliği esnasında, annenin rh antijenine arşı ürettiği antikorlar bebeğe zarar vermektedir. (aynı sebepten dolayı kan duyurularında rh faktörü konusunda da özellikle bilgi verilir)

    ilk kalp transplantasyonunun başarısız olması yine immün sistem sebeplidir. immün sistemi baskılayıcı ilaçlar üretildiğinde kalp nakilleri başarılı olmaya başlamıştır.

    yine benzer bir şekilde, domuz karaciğerinin insana nakli ilk denendiğide bilim çevrelerinde "o ne amına koyiim" tepkisi uyandırsa da, immün sistemi baskılayıcı ilaçlar sayesinde kısmen başarılı olmuş, bugün bir insanın domuz karaciğeriyle 15 gün yaşaması sağlanmıştır.

    allerjik reaksiyonlar da aynı şekilde bu sistemin tekelindedir. yani örnek vermek gerekirse, arı tarafından sokulduğunda dili şişen ve nefes alamayan şahıs, arı yüzünden değil kendi immün sistemi yüzünden bu hale gelir.

    tüm bunların dışında otoimmün hastalıklar adında ayrı bir vardır ve bu hastalıklar, insanın durduk yere kendi kendine, immün sisteminde gelişen alicengiz oyunlarıyla, kendi bazı hücrelerine karşı savaş açması olarak açıklanabilir.
3 entry daha
hesabın var mı? giriş yap