17 entry daha
  • basta rahmetli zolotisty olmak uzere en az 60 kopegin kemiklerini sizlattigindan emin oldugum bir fenomen.

    biliyoruz ki pavlov, descartes hayrani bir adamdi. sonradan sartli refleks denilen "ust duzey sinirsel etkinlik" incelemelerine basladigi zaman, doktora tezini "kalpten cikan sinirler" uzerine yapmis ve sindirim sistemini incelemeye senelerini vermis bir hekimdi. modern norolojinin kurucusu sherrington, pavlov'un yayilma ve yogunlasma kuramini yikmis; beynin yakinlasma ile islemesi kavramini da cope atmistir. ve fekat pavlov'un sartli refleksi, gunumuz psikolojisinin temellerinden biri olmaktan cikmamistir maalesef. zaten sherrington'a nobel odulu de vermemisler.

    kesfinden 100 yil sonra, dusunen bir insan olarak baska bir acidan bakmak istiyorum. bir bilim insani degilim, bu alanda bir egitimim de yok; sadece ozgun dusuncelerimi ozetleyecegim:

    pavlov hayvanlarla calismis bir adam. daha sonraki saliklarinda da hayvanlardan bahsediyor hep; onlari kullaniyor, kullandiriyor. hayvan dedigi de kopek; bonobo filan degil. yani en kadim dostlarimiz, en guvenilir arkadaslarimiz. bence bunun sebebi icgududur, samimiyettir. sahip oldugum en tuhaf kopek bir staffordshire bull terrier idi. olabildigince ozgur yetismis olmasina ragmen, yolda hirlamaya baslayan kendisinin iki kati bir rott gordugunde, yaptigi ilk is onume gecip bacaklarini acmak olurdu. bu bir icgudu. bu bir samimiyet gosterisi. severdim cunku onu. mamasini verecegim zaman pakedin hisirtisini duyunca inek dilini cikartip gozlerimin icine bakardi evet. veriyormus gibi yapip vermedigimde de "son dedigini anlamadim" hareketi cekerdi. e hakli hayvan? cok mu komik oldugumu saniyordum ona espri yaparken? ben beslemiyor muydum onu? ben vermiyor muydum mamasini? bu bilindik bir sey degil miydi? olmasi gereken bu degil miydi? oyleydi elbette. simdi pavlov...

    nedir bu hayvanlarin adi? sokak kopekleri degil, barinak kopekleri degil, gosteri kopekleri degil; "pavlov'un kopekleri". pavlov besliyor bunlari. sevgi gostermiyor ve ac birakiyor zavallilari. hayatlari dort duvar arasinda iki gram mama bekleyerek geciyor. hayvanin midesi yapismis acliktan... sonra bir zil duyuluyor! zilin ardindan pavlov mamasini veriyor. bir degil iki degil... demek ki zil calinca pavlov amcasi mamasini veriyor bu kopecigin. gun geliyor, zil caliyor ama mama yok ortada. ve fakat zolotisty'nin salyalari akiyor. cunku hayvan ac. cunku bir parca karni doyacak diye sahibinin malak bir zille kafasini siktigini biliyor. agzimi bozmamdan da anlasildigi gibi kizdim yine. bilimin bu sartli refleks dedigi seye ben, piclik diyorum arkadas. nedir simdi bu kopegin sucu? ne sikime bu deneyi yapiyorsun, degil mi? kime neyi ispatliyorsun?

    zolotisty soyle mi dusunmeliydi:

    *zirrrrrrrrr*

    "zirrr zirrr zirrr... baska numaran yok got oglani... yine yok di mi yemek... pic ya... sana guvenip de yedigim yemekler haram olsun bana... hadi bakalim akitmiyorum salya malya artik... simdi tut siki de gorelim seni adam yerine koyan var mi hala... bundan sonra versen de yemiyorum yemek filan. boyle de sikerim deneyini patlatirim elinde sakalina attirdigim..."

    hahah. yani bu kopegin tek sucu, yani bu deneyin basarisinin tek dayanagi; sonsuz guven duygusu ve duz mantigidir. bizim gibi, insan gibi mi davransaydi yani? yakisir miydi hic bu kadar dusmek ona? mesela bizim sayaclari okuyan bir elektrikci var. her ay bizim zile basiyor hamam oglani. bin kere diafondan "birader baska zil mi yok cinnet gecirecegim sabahin korunde" dedim, "kusura bakma" dedi. "bakarim kusura, basma bi daha" dedim, tabii ki her ay basiyor. sabahin korunde zil caliyor. ben n'apiyorum? "hah geldi yine pic." diyorum, uyumaya devam ediyorum. zolotisty olsaydi, her ay otomatige basardi. "kim o?" diye sormazdi bile. cunku "o'nun ziline basiliyorsa, birisi o'na gelmistir.". bu kadar basit iste.

    aci olan; hayati aclik icinde gecmis saftirik bir kopegin gunumuz insan psikiyatrisinin temellerinden birini olusturmasidir. aferin pavlov. aferin. freud'a kurban ol olm sen. ivan ezikovic pavlov.
38 entry daha
hesabın var mı? giriş yap