43 entry daha
  • ilk defa gece yatmadan once repeat e koyarak dinledim bu sarkiyi. sabahleyin "sana sari laleler aldim cicek pasajindan" diye soylenirken buldum kendimi. sarkiyi bir 10 kere daha dinledim ve "sana sari laleler aldim cicek pasajindan" diye soylemeye devam ettim.huzunlendim. yine bir mfo sarkisinda yine huzunlu baslayan bir sarkida aklima yine istanbul geldi. dusundum ne kadar guzel birsey sarkinin icinde cicek pasaji sozlerinin gecmesi diye. her taksime gittiginde muhakkak onunden gectigin bir yerin bu kadar spesifik olarak bir sarkinin icinde gecmesi ne kadar guzel ozellikle istanbuldan bu kadar uzaktayken. sonra sozlukte sarki hakkinda neler yazdigini merak ettim. sarkinin sozleriyle karsilastigimda cicek pasajinin cicek pazari oldugunu ogrendim. aslinda kotu hissetmem gerekiyordu, turkce sozleri olan bir sarkinin sozlerini anlamadigim icin. ama yine huzunlendim. cicek pazarindan bahsediyordu ve ben hic cicek pazarina gitmemistim ama orayi da ozluyordum. aynen firat turkusunde hic gormedigim komurhan koprusunun harput a bakmasina huzunlendigim gibi. daha sonra ki gun bir gazetenin pazar ekinde mazhar alanson la yapilmis bir soylesiyi okudum. sarki istanbulda gecmiyordu. amsterdam da geciyordu. sari laleler amsterdam da aliniyordu. dili anlasilmayan sehir amsterdamdi. istanbul degildi. ama sarki buram buram istanbul kokuyordu. en guzeli bu herhalde, bir sarki yazari icin. bir sarkiyi baska birsey icin ve baska bir yerde yazmasina ragmen dinleyicinin tamamiyle baska bir yeri hatirlayip efkarlanmasi. farkli amaclarin birbirini bu kadar duygusal olarak etkileyebilmesi.
80 entry daha
hesabın var mı? giriş yap