9 entry daha
  • isminin bu şekilde olması hiç de tesadüf değildir. yunanlar tarafından "konstantinopolis" , ruslar tarafından "tsarigrad" , farslar tarafından "âstâne" , türkler tarafından "istanbul" olarak adlandırılan bu şehir; araplar tarafından "konstantiniyye" olarak adlandırılmıştır.

    araplar da bir zamanlar istanbul'u kuşatmıştı. sonraları ise bizans ve latinler arasında el değiştirmişti istanbul. ışid de istanbul'da bayrağını dalgalandırmanın peşinde. ırak ve suriye merkezli olarak kurulmuş bu örgüt, bir islâm devleti kurmayı amaçlıyor.

    fakat bu örgüt ne sünnidir, ne şii. bu örgüt vehhabi veya diğer adıyla selefidir. nedir peki selefilik? 19. yüzyıl zamanlarıydı. ingilizler, artık arap yarımadası'nda söz sahibi olmak istiyordu. bugünkü katar, bae, umman, bahreyn gibi yerleri sömürgeleştiren ingiltere; mekke ve medine'yi de işgal etmenin peşindeydi. tabii bir de hilafetin merkezi istanbul vardı.

    arapları türklerden koparmanın yegâne yolu, yeni bir mezhep oluşturmaktı. zira sünni islâm'ı osmanlılar, şii islâm'ı da iranlılar benimsemişti. ve araplar bu iki milleti de sevmediği için üçüncü bir mezhep şarttı.

    ingilizler bölgeye casuslarını yollarak selefi islâm propagandası yapmaya başladı. ingiltere'nin o dönemde en büyük düşmanı olan almanya da, osmanlı tarafında sünni islâm propagandası yapmaya başlamıştı.

    hattâ istiklâl şairimiz mehmet âkif ersoy da almanların yolladığı casuslardan biriydi.
    1.dünya savaşı'na nihayet katıldığımızda, ittihatçılar ilk iş olarak cihat çağrısı yaptı. ingilizlere karşı bir cihat. ama ingiliz sömürgelerinde yakalanmış alman casuslar, planın ters tepmesini etkiledi. diğer müslüman halklar da bu çağrıya cevap veremedi. halifeliğin sağladığı bir birlik artık yoktu.

    araplara da "türklere karşı cihat" çağrısı yaptı ingilizler. "sizi sömürüyorlar, barbar türklerin kölesi olmayın!" diye çağrıların ardı arkası kesilmiyordu. ve istedikleri oldu. mekke'nin, medine'nin, kudüs'ün ingilizlerce işgali sevinçle karşılandı. yıldırım orduları komutanı liman von sanders de mehmetçiklere yeniden taarruz emretti. ancak mustafa kemal paşa bunu reddetti. çünkü her şeyden önce bu, ordumuzu intihara sürüklemekti. ikincisi, o topraklar yeniden alınsa bile arapların isyana devam edeceği bir gerçekti.

    bu yüzden geri çekildik. 13 kasım 1918 günü istanbul işgal edilince de, "allah türklerin cezasını verdi!" diyerek kutlama yaptılar.

    bugün ışid zihniyeti de aynı yöntemi kullanıyor. türkiye cumhuriyeti'ne "tağut" diyerek bizi kâfir ilan etmeye çalışıyorlar. o yüzden istanbul şehri, hâlâ bunların ağzını sulandırıyor. ama başaramayacaklar!
3 entry daha
hesabın var mı? giriş yap