6 entry daha
  • ferit edgü'nün "20. yüzyılın ikinci yarısı fransız yazınının en özgün, en önemli yazarlarından biri olarak" gördüğü georges perec diye bir yazarın kitabını çevirmeye kalkmıştır.

    geçen gün kapağındaki renklerden etkilenip aldım kitabı, okumaya başladım, tam 55. sayfaya geldim, bir de ne göreyim, bölüm 5, inanılır gibi değil. şöyle bir silkindim, duraladım, titredim, hatta ağlamaya başladım. sonra birden, tam da 55. sayfaya bakarken bu zırtapozluğun nedenini anladım. bu arkadaş perec'in cesedinin krematoryumda yakılıp küllerinin savrulduğunu bilmiyor, bilmiyor. bilse böyle bir hata yapar mı? (ben biliyorum bu arada) sonra yavaş yavaş bu düşünceye inandım.
7 entry daha
hesabın var mı? giriş yap