8 entry daha
  • forster' ın "hindistan' a bir geçit" adlı politik eserinde işlediği konuyu düşündüm biraz önce: romandaki, ki gerçeklikle ve tarihle yakın ilişki içinde - kurgu ingilizler hindistan' ı ile gerçek hindistan arasındaki ilişkiyi deşiyor. sanki ingilizler hiçbir zaman ulaşamayacakları bir kendinde-şey ülke yaratmışlar. hintliler de, özlerinden ve varlıklarından hep kuşku duyulan imkansız insanlar olarak, kendi emekleme zamanlarını yaşayan bebekler gibi ne olduğunu anlamaya çalışıp duruyor. (ingilizlerin sömürgeleştirmesinin ne törel ne de ussal bir savunusu yapılabilir burada ama hintliler' in kendilerini bu durumda, bu bilinçsizlikte bırakmaları; kendilerini teslim etmeleri de hiç anlaşılır değil. doğu' nun batı karşısındaki bu sefaleti yalnızca onları sömüren batı' dan değil ama doğu' nun kendine "öteki" dediği batı değerlerine, kültürüne, bilimine karşı yabancı kalmalarıyla ilgili diyerek şimdi üzerinden romanın tarihsel arkaplanını yorumlayabiliriz.) özetle doğu insanlığın tarihle kazandığı değerlerden ve bilinçlerden kendini soyutlamamalıdır, romanın da ana temalarından birisi budur.

    forster ingilizler ve hintliler arasındaki karşılıklı uzlaşmazlıkları bizzat gözlemiş ve kitaba aktarmıştır. aziz ve fielding en sonunda şuna benzer bir şeyle bitiriyorlar kitabı: not yet, not here, not now. (henüz değil, burada değil, şimdi değil. bir uzlaşı sağlanamıyor kültürler arası ama bir umut kapısı bırakılıyor.) böylece batı ile doğunun karşıtlıktan sentez aşamasına geçişi de başka bahara kalmış oluyordu. kitabın 1920' li yıllarda yazıldığını düşünürsek tespitlerinin farklı biçimler altında olsa da hala korunduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz...
16 entry daha
hesabın var mı? giriş yap