7 entry daha
  • avrupaya nil levregi ihrac etmek zorunda kalan, o tonlarca levregin sadece kurtlu artiklarindan faydalanma sansi olan bir tanzanya, bir yandan "avrupa birligi'nin getirdigi kriterler sayesinde pek leziz pek hijyenik balik yiyoruz canim, bu vesileyle tanzanyaya tesekkur ediyoruz supersiniz" derken ote yandan savas halindeki afrika ulkelerine tanzanya uzerinden silah satabilme yuzsuzlugunu yapmaktan cekinmeyen beyaz adam, o beyaz adamin yalakasi ve yasadigi ulkedeki acliktan bihaber levrek fabrikasi sahipleri, 10 dolar icin kendini kargo ucaklarinin pilotlarina satan ama bir bilgisayar okuluna gitme hayali olan gencecik(kimi cocuk) hayat kadinlari, sokaklarda yatmaya mecbur, kendilerini guclu gostermek icin sigara icmeleri gerektigini sanan, bir avuc lapa icin biribirini doven, levreklerin geldigi kopuk ambalajlari yakip dumani icine ceken, kendinden gecen, trip halindeyken tecavuze ugrayan, oldurulen cocuklar, aids ve diger bilimum salgin hastaliktan cokmus kadinlar, savas iyidir cunku askere iyi para veriyorlar diyen ve koca fabrikayi ancak yay ve oklarla koruyan guvenlik sorumlusu, onun pilot olmayi hayal eden oglu...ve tum o kasvetin, umutsuzlugun, yasamanin degil hayatta kalma mucadelesinin karanligini cocuklugunun aydinlik hayal gucuyle alabildigine parlak renklerle kagida aktaran, bir resminde yerde olu yatan adamin yuzune belki de tum bunlardan kurtulmanin verdigi sonsuz huzuru yerlestirerek cok seyi aciklayan jonathan...darwin'in kabusu bu olabilir ama boyle bir dunya'da kim tanriya inanmak ister ki zaten?
12 entry daha
hesabın var mı? giriş yap