5 entry daha
  • bir tandığım tarafından stoacılık ve dolayısı ile seneca ile tanışıklığım başladı. malumunuzdur, hâlâ emekleme aşamasındayım, sindire sindire okuyorum.

    öncelikle aynı tanıdık tarafından, "mutlaka ama mutlaka çiğdem hanım'ın * çevirisi ile okumalısın" şeklinde tembihlendim. tabi ki öbür çevirmenlerin çevirisi ile karşılaştırma fırsatım olmadı ama salt çiğdem hanım'ın çevirisi hakkında konuşmam gerekirse felsefi ağırlığın yanında çeviri olarak gayet anlaşılır ve sade buldum. okuması rahat diyebilirim.

    tanrısal öngörü'yü okurken not aldığım ve hayatıma uygulamaya ya da hayatımın akışı içerisinde gözlemlemeye çalıştığım bazı alıntılar şöyle:

    ...neye katladığın değil, nasıl katlandığın önemlidir.

    ..."bana öyle geliyor ki" diyor demetrius, "başına hiç bir felaket gelmemiş insandan daha şanssızı yok"

    ... senin zavallı olduğunu düşünüyorum, çünkü hiçbir zaman zavallı olmadın. yaşamını rakibin olmaksızın geçirdin; ne yapabileceğini kimse bilmeyecek, kendin bile.

    ... felaket erdemin sergilenme fırsatıdır.

    ... eziyet en iyileri göreve çağırır.

    ... zenginlik iyi değildir; öyleyse bırak ona muhabbet tellalı elius sahip olsun ki, `insanlar tapınaklarda kutsal kıldıkları paralarını genelevde de görebilirsin.`

    ... yoksulluğu aşağılayın, kimse doğduğu anki kadar yoksul yaşayamaz.

    not: çiğdem dürüşken hanımefendi'nin ya da alfa kitap'ın kitaptan bu kısa ve birebir alıntılara izni olur mu bilmiyorum, sorun olmaz temennisi ile ekledim bu entry içerisine. bir sorun teşkil ettiği taktirde entry'i düzenlemeye hazırım.
7 entry daha
hesabın var mı? giriş yap