kale basmaca

• bir çok starteji oyununda rastlayabileceğiniz türden bir senaryo eklenmesi ile, daha vahşi bir çeşidi olan harar doğmuştur:
  şöyle ki:
  iki ekipten de ikişer temsilci seçilir.
  (bundan sonrasının daha anlaşılır olması açısından ekipleri good ve evil olarak ikiye ayıracağım)
  
  good olan ekibin temsilcisine sözcü denir. bir nevi, oyunlarda size zırt pırt "düşman burda.","düşman şu tarafa doğru hareketlendi" vs vs gibi şeyleri söyleyen hedenin observer vari bir şekil almışıdır.
  
  evil olan ekibin temsilcisi, ki birazdan oyunun açıklamasından anlayabileceğiniz gibi, bu kişinin en çevik, en dayanıklı, en kurnaz ve perceptionı en yüksek kişi olması, takımın menfaatinedir. bu kişi, oyunda harar olarak anılır.
  
  gelelim oynanışına,
  
  oyun, good takımın evil base'ini basıp yoketmesi(!), bunu yaparken de evil lord'u harara yakalanmaması üzerine kuruludur.
  
  bir kale seçilir ve buraya harar hariç, evil takımın tüm üyeleri oturtulur, cenin pozisyonu almaları ve kafalarını mont vb şeylerle korumaları sağlıkları açısından faideli olacaktır.
  
  good takımın elemanlarından sözcü olan hariç, kaçarlar saklanırlar; ki sözcü, her daim hararın yanında bulunmalıdır, harar atlatırsa, kandırırsa, daha hızlı koşarsa, kurtulursa bu sözcünün mallığıdır, oyun devam eder. neyse, good takım kaçar saklanır. bu iş için ayrılan süre oyun alanının büyüklüğüne ve saklanma olanaklarına göre önceden belirlenmelidir. 100 saniye klasiktir.
  
  oyun başladığında, harar işe koyulur. aramaya taramaya başlar. bu sırada sözcü, (mahalle sakinlerinin şikayetleri de olsa) "harar sokak lambasının önündeeeee.!", "harar ahmet amca gilin balkonun altındaaaaaaaa.!", "harar kaydırağa doğru koşuyooooooo.!" şeklinde bağırarak takım arkadaşlarına haber verir.
  
  bu arada da good takım, ister toplu halde, ister parçalar halinde evil base ini basıp ordaki adamlara kafa göz, tekme tokat dalar.! evet, kan çıkabilir. vahşi ama zevkli bir oyundur. oyunun bir partisi diyelim, hararın good takımdan birini yakalamasıyla sona erer.
  
  ardından evil takım ile good takım yer değiştirir. ve buda oyunun ilerleyen kısımlarında kan çıkma olasılığını arttırır. intikam, intikaaaaaam nidaları ile dalarlar, az önce sopa yiyenler. arada "ulan birazdan skicem ebeni" şeklinde yakınmalar da gelir kaledeki takımdan.
  
  haa bu arada, kaledekilerin bağırması yasak olsa da dayak yerken bağırabilirler. oyunun fatal olmaması için hararın yakalama zorunluluğu, görme zorunluluğu olarak değiştirilebilir. hayvanlarla oynanmaması, gece oynanması tavsiye olunur. kafaya vurma yasağı opsiyoneldir.
  
  oyunun adı değişik yörelerde değişik olabilse de, kırıkkalenin bloklar tabir edilen bölgesinde adı harardır.
  
  not:
  harar oynarken, attığım yumruklardan, vurduğum tekmelerden tokatlardan ellerimin acıdığı bir arkadaşı rahmetle anıyorum burda. hakkını helal etsin(?).
  
  edit: harardan ölmedi. yıldırım düşünce çatı çökmüş.^**