6 entry daha
  • antik yunan döneminde yaşamış başka bir ekolun kurucularından olan (bkz: sinoplu) diyojen ya da diğer adıyla savunduğu ekolu temsilen kinikli (bkz: diyojen) yaşamı boyunca medeniyeti ve getirdiklerini reddederek yaşamış ve bu uğurda bir çok insanın da tepkisini çekerek salaş bir hayat sürdüğü için köpekler gibi yaşar yakıştırmasının yapılmasına da neden olmuştu.
    diyojen çağdaşı ve büyük filozoflardan biri olan aristo’nun da bir dönem öğrenciliğini de yapan makedonya kralı büyük iskender’le karşılaşmaları sonucu kralın “senin gibi böylesi ünlü ve bilgili bir filozofun karşısında eğilirim, benden ne istersin?” sözüne karşılık, “gölge etme başka ihsan istemem” diyecek kadar da cesur bir filozoftu; zira büyük iskender ondan daha büyük olan güneşini engellemişti.
    bir dönem (bkz: kalpazanlık) yaptığı şikâyeti ile sürgün yiyerek, sinop’tan yunanistan’a giden diyojen bu durumunu bilenler onunla dalga geçmeye başladıklarında; “evet, bir zamanlar sizlere benzemem lazım gelmişti. fakat şimdi, siz benim olduğum hale asla gelemezsiniz.” diye cevap vermişti.
    çoğu zaman ölüleri gömdükleri bir fıçının içinde yaşamayı tercih eden diyojen sahip olunan gereçlerin fazlalığına dikkat çekecek kadar sade yaşamış, hatta su içmek için kullandığı maşrapayı bile çeşmeden eliyle su içen bir çocuk gördüğü andan itibaren “bu bile fazlaymış, bu küçük çocuk bile benim fazladan bir eşyam olduğunu öğretti” diyerek kırıp atmıştı.
    günümüz tüketici toplumu düşünülecek olursa diyojen ’in kendinden ve doğadan başka hiçbir şeye ihtiyacı olmayan insan yaratma modelinden alacağımız derslerin olduğu kuşkusuz.
    elindeki fenerle güpegündüz sokaklarda “bir adam arıyorum” diyerek gerçekte öyle bir adamın olmadığını ispatlamaya çalışması da bilgi ve anlayış yoksunu insanların fazlalığına dikkat çekmek istemesinden başka bir şey değildi.
    yine bir gün yaşantısından ve bilgisinden etkilenen bir atinalı diyojen’e yaklaşıp “söyler misin neden insanlar dilencilere yardım ederken filozoflara yardım etmezler?” diye sorar. diyojen bir süre sessiz kalır ve sonra cevap verir, “ insanlar günün birinde kör veya topal kalacaklarını düşünürler. ancak bir gün (bkz: filozof) olacakları akıllarına bile gelmez.” bencilliğe dair ders niteliğinde bir cevap...
    sokrates’in “kendini bil(me)” yolcuğunu diyojen “kendine yet(me) olarak yapmış ve gerek kiniksel yaşantısı, gerekse öğretileriyle hayatımıza anlam katan insanlardan olmayı başarmıştır.
16 entry daha
hesabın var mı? giriş yap