40 entry daha
  • ''sünnetişerife üzere bıyık: kibar tabaka, hemen bütün memurlar, efendiden kişiler uçları dudak kenarlarını geçmeyen kararınca bıtık uzatırlar, bıyığın dudak kenarı da sünnetişerife üzere kırpılırdı, yani bıyık teli dudak üstüne düşmezdi, bıyık altında üst dudak, tam şekliyle görünürdü.

    karanfil bıyık: kararınca uzatılmış alt kısmı sünnetişerife üzere kırpılmaz, fakat alt kıllar haliyie de bırakılmaz, kıvır kıvır toplanır, üstüne bıyık kılı düşmemiş üst dudak yine tam şekliyle görünürdü. fakat herkes bıyığına bu şekli veremezdi, karanfil bıyık için, bıyık kıllarının aslında kıvırcık olması gerekirdi. katib, şair bıyığı idi, güzel bir yüze de gayetle yaraşırdı.

    gaytan bıyık: alttan azıcık kırpılır, üstten derinden alınır, uçları da ağız kenarlarından aşağı doğru azıcık sarkardı; esnaftan gelişmiş gençler, ayak takımı bıyığı idi.

    pala bıyık: alt dudak kenarı kırpılır, üst kıllar hali üzere bırakılır ve alabildiğine uzatılırdı; gür kıllar iyice burulur, uçları burularak sivriltilir, burun hattına amud vaziyette, yüz çevresinden, yanaklardan en az dört beş parmak dışarı çıkardı; yaşı en azdan otuzu bulmuş kabadayı, zorba, yeniçeri bıyığı idi.

    burma bıyık: palabıyığın daha incesi, kıllarının çok gür olmayanı; hali üzere bırakılıp uzatılmış kıllar parmak uçları ile burulurdu; esnaf şahbazı, genç yeniçeri bıyığı idi.

    pos bıyık: hali üzere bırakılıp büyütülmüş bıyık, alt kenarı parmak uçları ile toplanır, dudak üstüne kıl sarkmamasına dikkat edilir, fakat bıyık burulmaz, uçları sivriltilmez, yüz çevresinden dışarı taşmaz, uç kısmı dudak bitiminden aşağı doğru tel tel sarkardı; rindlerin, kalenderlerin, feleğin türlü cilvelerini görmüş olanların bıyık tuvaleti idi.

    bektaşi bıyığı: bir pos bıyıktır, şu fark ile ki bıyığın alt kılları toplanmaz, üst dudak, hatta bütün ağız üstüne dökülür, ağzı tamamen örttüğü de olurdu.

    yasdık bıyık: yeniçeriler devrinde çorbacı ağalardan itibaren bütün yüksek rütbeli yeniçeri zabitlerinin bıyık şeklidir. bir nevi pala bıyık olup; sakal tıraş edilirken bıyık altına rastlayan sakal kılları kesilmez, uzatılır, bu sakal kılları bıyık kılları ile karışır, bıyığa yasdık olan o sakal kıllarının ucu da bıyık kılları ile beraber burulur, sivriltilirdi. yasdık bıyıklar yüze ayrı bir heybet verir idi.

    pis bıyık: bıyık kılları gür çıkmaz, kıl araları köseç, güve yeniği gibi olur ve bıyığa bir şekil vermek imkanı bulunamazsa bu isimle anılırdı, erkek için bir kusur, ayıp bilinirdi.''

    (bkz: reşat ekrem koçu)
    (bkz: türk giyim kuşam ve süslenme sözlüğü)
298 entry daha
hesabın var mı? giriş yap