sinemacı
-
nasıl fotoğrafçı dünyaya kareler halinde, sinemacı akan çerçeveler içinde bakıyor, ben de edebiyatçılar gibi cümleler, sözcükler, zikzaklı insan durumları ve sesler halinde bakıyorum. edebiyatçı ses üstünden müzikçiye yaklaşıyor. ben de cümle besteliyorum, olanaklarını araşıyorum*. ruhçu yanımla çözümcüyüm, ama edebiyat yanımla daha çok izleyici, hatta kışkırtıcı, kundakçı.
"tati?
kesinlikle hayranım. bence dünyanın belki de en büyük sinemacısı. playtime (oyun vakti) akıl almaz bir filmdir; modern zaman üstüne çevrilmiş en büyük film. "kaybolan zaman peşinde"* düzlemine benzer bir düzlemde; öte yandan site ölçeğinde de "halkın kendisi oynuyor" diyebileceğimiz tek örnektir." marguerite duras - les yeux verts
[ister "boş" bir kitabın yazarı olsun, ister "dolu", sonuçta yazar film tarafından yok edilir. bu, ister sinemacının ardında yatan yazar olsun, ister bildiğimiz basbayağı yazar. ve yine de yazar kendini ifade etmiş olur. onun enkaza dönüşmesinden ortaya film çıkacaktır.] marguerite duras - les yeux verts
"özneler yoktur, diyordu romancı. hikayeler yoktur, der sinemacı." jacques ranciere - bela tarr le temps d'apres
(ilk giri tarihi: 11.12.2017)
(bkz: sinema/@ibisile)
(bkz: yılmaz güney/@ibisile)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap