holden caulfield
-
holden kitabın bir yerinde içten içe kıllanır: kendine görev bellediği içün çok kitap okuyan (ya da okur gibi gözüken), prim için kültürlü görüneyim, kültür ortamlarında sekeyim diyen kızların mevcut mallığını kamufle ettiği, sığ sularına okyanusları sığdırdığını farketmiştir. holden bu müdessir denyoların kamufle denyoluklarını görememenin kendi şapşallığı mı, yoksa bu tip kızların acarlığı mı olduğunu anlayamaz, belki de biraz bundan dellenir. bütün kitap boyunca arayamadığı o kızı belki de "ya o da böyle saftirikse" düşüncesine saplanıp arayamaz. holden ile en yüksek empatiye ulaştığım nokta da onun bu düşüncesi, bu saptamasıdır. gerçekten de ambalaja prim vermek yapılmayan şey değildir, ama bu çoğu zaman ambalajlananın değil,
ambalaja prim verenin denyoluğudur ki, bunun üzerine delirmek en akıllıcasıdır.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap