4 entry daha
  • sırf izlerken daha iyi gömebilmek için bu animeyi izlemeden önce oturup 3 cilt le comte de monte cristo okudum. fakat alakasız cgi mecha dövüşünü bir kenara bırakırsak gömmeyi bırak, tek bir fiske bile vuramadım bu animeye. hatta aksine kitabı okumuş olmak, animeyi daha çok takdir etmemi sağladı adeta. eğer "uyarlama", bir eseri kelimesi kelimesine, aynen başka bir medya aracına aktarmak demekten öte bir şeyse, gankutsuou bunu çok iyi başarıyor. ana hikayeden uzaklaşmadan edmond reis'in hikayesi alternatif bir kurguda ancak bu kadar başarılı ele alınabilirdi. tabii edmond ile eski patronunun oğlu arasındaki baba-oğul ilişkisi gibi bazı ilişkiler, hikayeyi 24 bölüme sığdırma adına feda edilmiş olsa da; gankutsuou hikaye anlatımı açısından son derece tatmin ediciydi.

    kanımca gankutsuou, hikayesini sevmeseniz bile sırf deneysel tarzı ile bile anime tarihinde adından söz edilmesi gereken bir eser. haydée bacımızın gece elbisesiyle arz-ı endam ettiği sahne gibi sahneler cidden sanatsal anlamda insanın içini gıdıklıyordu. karizmanın sesi nakata jouji-sama'nın esas oğlan edmond'u seslendirmesi kendisine +10 karizma puanı kattığı için tarafsız bir değerlendirmede bulunamayabilirim, ama bir edmond ancak bu kadar edmond olabilirdi. kapanış şarkısının uzun versiyonunda sonlara doğru bir "e-d-m-o-n-d, call out my name; e-d-m-o-n-d that's my name" kısmı vardır ki her dinlediğimde "tabii abi, ayıpsın. saygılar." diyorum içimden. animede edmond'un cep saatindeki "mors certa, hora incerta" yazısını yazdırabilmek için cep saati almayı düşünüyorum.

    ama mecha'lar gereksizdi. çok gereksizdi. japonları cgi sevdasından vazgeçirmek için nereye başvurmamız gerektiğini biliyorsanız söyleyin lütfen.
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap