4 entry daha
  • çok güzel bir film. özellikle, hayatını adli görevlerde geçirmeye takmış kişilerce mutlaka izlenmeli; filmi beraber izlediğim ve savcı olmazsa öleceği iddiasındaki arkadaşımı alt üst etti kendisi. bir filme, ya da hayata dair ne ararsanız çıkacaktır içinden. çok sürprizli, ters köşe yapan, "vay bee eloğlu neler düşünmüş" dedirten bir film olduğunu söylemek fazla abartmak olur ama emniyet dediğimizin nasıl işlediğini bir de böyle görmek hiç fena olmadı.

    ilk yarısında "üff yeter, ne bu şiddet bu celal!" demeyiniz, film sizi kendisine, 2. yarıda çok başarılı şekilde bağlayacaktır.
    gérard depardieu için denecek fazla bir şey zaten yok; biz yine onu değil, canlandırdığı karakteri izledik, kendini unutturmayı yine başardı. tebrik ediyoruz...
    daniel auteuil'e ise, gördüğüm yerde evlenme teklif etmeye karar vermiş bulunuyorum...

    --- spoiler ---
    bir de, denis klein tüm zamanların en kifayetsiz kötü adamıydı, zaten bütün onları, kompleksten ve kifayetsizlikten yaptı. yani ona seyirciler olarak hissetmemiz gereken, nefret değil acımadır kanımca. ne güzel dedi karısı, "hayatın boyunca iyi bir polis olmak istedin ama olamadın" diye... bundan güzel açıklama mı olur? hem zaten, büyümeyi güç sahibi olmak için (güçten kasıt, emir verme gücü) isteyen birine istediğini verirsek, iyi işler yapmasını bekleyemeyiz değil mi?
    illa nefret duyacaksak, verhagen dışındaki elemanlara duymamız gerekir. zira klein'in ne mal olduğu zaten belliydi, kimseyi şaşırtmadı. ama vrinks götürülürken "yakında görüşürüz şef" diyenlerin yaptığı, onlara hiç yakışmadı.
    titi'yi ise öpmek istiyorum, yapmak istediğini ölürayak yapmadan gitmediği için.
    --- spoiler ---
11 entry daha
hesabın var mı? giriş yap