7 entry daha
  • köy enstütülerinin aydınlığı, üretici ve dönüştürücü gücü ile imam hatiplerin yozlaşmışlığı, vasıfsızlığı arasında seçim yapma hakkın vardı. sen tekbirlerle imam hatibi seçtin.

    aziz nesin'i seçmedin, yakmaya çalıştın, kadir mısıroğlu'na üstad deyip bağrına bastın.

    köylü olarak kendi toprağını işleme, bağımsız olma, tok olma şansın vardı; sen ağanı seçtin, ırgat oldun, tutunamadın köyünden oldun.

    birey olma, hak ile adalet ile hukuk ile yaşama şansın vardı, sen başkan seçtin, kendini tek kişinin iradesine mahkum ettin.

    önünde mevlana vardı, yunus emre vardı, hoşgörü ve huzur timsali örnekler vardı, sen kubilay'ın kafasını kesmeyi seçtin.

    uçak fabrikalarını, demir yollarını gereksiz buldun, din kardeşin araba türk telekom'u, tank palet fabrikalarını peşkeş çekmeyi seçtin, köprü yaptın üstünden geçecek doların olmadığı için geçemedin ama yine de verginle parasını ödedin.

    bozkırın ortasında orman yeşertecek, çiftlikler kuracak iradeye de sahiptin, yandaşa peşkeş çekilen sit alanlarını, kıyıları seçecek iradeye de.

    sen işte bu yüzden küçük adamsın. güce tapan, geleceğini düşünemeyen, kula köpeklik eden, içindeki öfkeyi ve kötülüğü dizginleyemeyen, sana rağmen yeşeren filizleri de var gücünle yok etmeye çalışan bir zavallısın. wilhelm reich yok olmaya mahkum olduğunu söylüyor, umalım ki haklı çıksın.

    edit: ilham alınan kitaptaki kısmı da koyayım da tam olsun:

    --- spoiler ---

    nietzsche'nin üstinsan'ına yükselmekle hitler'in altinsanına inmek arasında bir seçim yapma hakkın vardı. sen "yaşasın!" diye bağırdın ve altinsanı seçtin.

    lenin'in gerçek demokratik kurumlarıyla, stalin diktatörlüğü arasında bir seçim yapma hakkın vardı. sen stalin'in diktatörlüğünü seçtin.

    isa'nın o sade yüce yaşamı ile, paul'un kendi papazları için koyduğu zorunlu bekarlık ve senin için koyduğu zorunlu evlilik arasında bir seçim yapma hakkın vardı. isa'nın anasının dünyaya getirdiği çocuk, yaşamını yalnız aşka borçlu iken, sen ya zrunlu bekarlığı ya da zorunlu evliliği seçtin.

    marx'ın emeğin meta değerlerini yaratan üretici gücü üzerine kurduğu kuramıyla, devlet kavramı arasında bir seçim yapma hakkın vardı. sen emeğin üretici gücünü unutup devlet kavramını seçtin.

    fransız devrimi sırasında zalim robespierre ile, büyük danton arasında bir seçim yaparken, sen zalimliği seçtin, büyüklüğü ve iyiliği ipe çektin.

    engizisyon kıyıcısı ile galileo'nun gerçeği arasında bir seçim yapman gerekiyordu. sen büyük galileo'ya öldüresiye işkence ettin. onu alçaltıp küçük düşürdükten sonra yaptığı buluşlardan yararlandın. bu yirminci yüzyılda engizisyonun yöntemlerini yeniden yürürlüğe koydun.

    sen küçük hintli! milyonlarcanız açlıktan kırılıyor, ama kutsal saydığınız inekleriniz yüzünden müslümanlarla aranızdaki kavgaya bir son vermiyorsunuz. sen küçük italuyan, triesteli küçük yugoslav, yırtık pırtık giysiler içinde dolaşırken bir tek şeyi kendine dert ediyorsun: trieste " italyan"mı yoksa "yugoslav" mu? benim bildiğim kadarıyla trieste tüm dünya gemilerine açık bir limandır. hitlercileri milyonlarca insanı öldürdükten sonra asıyorsun, peki ama bu cinayetler işlenirken sen neredeydin? birkaç düzine ölüyü görmek seni heyecanlarmıyor. sende insanca duyguların uyanması için milyonlarca insanın ölmesi mi gerekiyor?
    --- spoiler ---
73 entry daha
hesabın var mı? giriş yap