4 entry daha
  • bosna'da savaş günleri...
    safa ve 6 aylık torunu jasmina, kızı ve damadının ısrarıyla bosna'daki savaş ortamından kaçar ve hırvatistan'da, adriyatik kıyısındaki bir şehre yerleşir.

    jasmina ile dışarıya çıktıklarında, bir ayyaş takımı tarafından rahatsız edilirler. bu takımın başını çeken alkolik stipe aynı zamanda safa'nın komşusudur. alkol almak için sürekli safa'nın kapısını çalar. gün gelir, durum tersine döner. astım hastası olan safa rahatsızlanır ve stipe'nin kapısını çalar. eline bir kağıt tutuşturur ve kendisini hastaneye götürmesini ister.

    safa'yı hastaneye götüren stipe, jasmina ile başbaşa kalır. safa'nın hastanede kaldığı dönemde jasmina ile bir bağ kuran stipe, gün geçtikçe ona bağlanır. büyük bir karakter değişimi yaşar, kendisini jasmina'ya adar.

    --- spoiler ---

    ta ki, jasmina'nın annesi stipe'nin kapısını çalana kadar...

    **stipe'nin hikayesi... ben bu hikayeyi leyla ile mecnun dizisindeki ismail abi karakterine benzettim. ismail abi, kıyıya yanaşacak bir gemiyi ve içinden çıkacak babasını beklemektedir. sürekli sahilde "takılır", karşı kıyıya el sallar.

    stipe de, her yanaşan feribotta içinden annesinin çıkıp geleceğini düşler. bu onda öyle bir takıntı olmuştur ki, feribotun hangi saatlerde limana yanaştığından tut, hangi saatte içinden kaç araba çıkacağına kadar hepsinini bilir. annesi o feribottan inecektir, onu bulacaktır ve birlikte bisiklete bineceklerdir...

    stipe'nin annesine duyduğu özlemin dışa yansıması, filmdeki tüm sahnelerine yansıyor. jasmina ile fotoğrafçıya gittiklerinde, fotoğrafçıya jasmina ile kendisini bisikletin üzerinde çekmesini rica edişini görürüz.

    bir başka sahnede stipe; duvarına gemi, bisiklet ve bir "anne" çizer. fakat, çizdiği annenin yüzünü bir türlü kendi annesine benzetemez. en sonunda krize girer ve tüm boyaları duvara fırlatır; içer, içer ve sızar...
    --- spoiler ---
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap