8 entry daha
  • ece ayhan'ın bir anısını anlatırken bahsettiği, taşra kentinde yaşamını sürdüren bir fahişenin çığlığı:

    "türkiye öğretmenler sendikası genel kurulu o yıl (1969) kayseri'de yapılıyordu. faşistler, ırkçılar, yani ülkücüler (hepsi de birbiriyle iç içedirler son çözümde) toplantının yapıldığı salonu basmak isterler. ayrıca akıllarınca kimi kitapçıları da yakıp yıkmak. o sırada, geceleri bir pavyonda çalışan bir kadın kaldığı otelden çıkmış, yakın bir yere gidecektir gündüz. bilirsiniz taşrada bulunan konsomatristler dışarıda son derece ürkek davranırlar. tıpkı bir gazal ya da karaca yavrusu gibi. ve otellerinden dışarı adım atmazlar. bu kadınlar ... herkese karşı ... alttan alırlar. sözgelimi kadının yaşı 35-40 olsa bile, zamparalık yapmak için köyden kente inen 17-18 yaşındaki bir ağanın oğluna da 'abi!' derler ... sözde kızgın davranan kalabalık, otelinden nasılsa sokağa çıkmış bir pavyon kadınına rastlar. yine bilirsiniz taşrada yabancılar, hele sözkonusu kişi bir pavyon kadınıysa, giyiminden, kuşamından ve davranışlarından hemen anlaşılır. kadını sokak ortasında çırılçıplak soymak isterler. akıllarınca, çevrelerine ahlakçı gözükecekler! kadın onlara; 'abiler' der ' beni öldürün ama bana bunu yapmayın!' ... işte bu abilerin yumuşak çığlığı bana çın diye vurmuştu."

    - ece ayhan
52 entry daha
hesabın var mı? giriş yap