21686 entry daha
  • aklı yerinde, toplum kurallarına saygılı, iyi eğitimli, ahlaki değerleri yüksek birisiniz. size bir kaç soru:
    çok ama çok açken ve üzerinizde hiç para yokken yiyecek çalar mısınız? o güne kadar kimseye tek fiske vurmamış ve hiç aldatılmamış biriyken aşık olduğunuz kişi tarafından aldatıldığınızı öğrendiğiniz an o kişiye fiziksel olarak zarar verir misiniz? aileniz mirasını paylaştırmak yerine tamamını öz kardeşinize bıraktığında kıskançlık ve öfkeyle kardeşinize saldırır mısınız? uzun süre cinsellikten uzak bırakıldığınızda bir hayvana veya insana tecavüz eder misiniz?

    peki bu sorulara sakin ortamınızda, şu an vereceğiniz yanıtlarla farazi saydığım anlar gerçek olduğunda vereceğiniz tepkilerin birbirinden çok farklı olacağını biliyor musunuz? hatta o anın gerçek duygularını yaşamadan içinizden ne çıkacağını bile bilmiyorsunuz.

    dan ariely, tutkulu bir durum karşısında vereceğimiz tepkileri tahmin edemeyeceğimizi ünlü korku romanı dr jekyll and mr hyde üzerinden açıklıyor. yaptığı bir deneyle tutkunun tesirindeyken en akılcı ve zeki insanın bile olduğunu düşündüğü insandan mutlak suretle ve tümüyle ayrıldığını gösteriyor. yani içimizde bir dr. jekyll ve en az bir de mr. hyde var.

    şimdi, 2001 yılında yapılan deneyin detaylarına gelelim.
    *deneyin amacı: zeki, akılcı, sosyal hayatın içinde sevilen genç erkeklerin, heyecanlı bir durumda kendi davranışlarının nasıl değişeceğini ne ölçüde tahmin edebildiklerini anlamaya çalışmak.
    *heyacanlı durum: cinsel uyarılma. (uyarılmanın davranış üzerindeki etkisini anlamanın toplumun genç hamilelik ve aids virüsünün yayılması gibi bazı zor sorunlarla mücadele etmesine yardım edeceğini düşünüyorlar.)
    *katılımcılar: berkeley'de okuyan, yirmili yaşlarında, çalışkan, cana yakın, sporla ilgilenen, özgürlükçü, kadınlara saygılı erkekler. (erkekleri seçmelerinin sebebi cinsellik açısından donanımlarının kadınlardan çok daha basit olması. uyarılmayı sağlamak için tek bir +18 dergi ve karanlık oda yeterli oluyor)
    *deneyin içeriği ve yöntemi: cinsellikle ilgili bir grup soru katılımcıya mini bir laptop aracılığıyla veriliyor. her soru solda hayır’dan (0), ortada belki’ye (50) ve sağda evet’e (100) uzanan bir ölçek üzerinde sunuluyor.
    katılımcı sorulara önce kendisini uyarılmış hayal ederken yanıt veriyor. sonra bu yanıtlar alınıyor ve eğer katılımcı ikinci seansı kabul ederse bu sefer aynı sorulara kendini tatmin ederek uyarılma seviyesine ulaştığında yanıt vermesi isteniyor.

    yeri gelmişken sorulardan bazı örnekler vereyim:
    * kadın ayakları erotik midir?
    * 60 yaşındaki bir kadınla seks yapmayı düşünebilir misiniz?
    * 12 yaşındaki bir kızdan etkileneceğinizi düşünebilir misiniz?
    * aşırı şişman bir kadınla seks yapmak eğlenceli olabilir mi?
    * sigara kokusu tahrik edici midir?
    * cinsel partnerinizin sizin poponuza şaplak atmasını heyecan verici bulur musunuz?
    * bir hayvanla temasa geçerseniz cinsel olarak uyarılacağınızı düşünebilir misiniz?
    *cinsel partnerinizi bağlamak eğlenceli olur mu?
    * sizinle seks yapma olasılığını artırmak için sevgilinizi içmeye teşvik eder misiniz?
    * sevgiliniz "hayır" dedikten sonra sevişmeye devam eder misiniz?
    * sizinle seks yapma olasılığını artırmak için bir kadına gizlice ilaç verir misiniz?
    * doğum kontrolü kadının sorumluluğudur.
    * prezervatif cinsel hazzı azaltır.
    * prezervatif almaya gittiğinizde kadın fikrini değiştirebilir diye korksanız bile prezervatif kullanır mısınız?

    üç ay içinde berkeley'deki centilmen öğrencilerin bir kısmı bu seanslardan geçiyor. sakin ve serinkanlıyken yapılan seanslarda uyarılmış haldeyken nasıl karar vereceklerini tahmin etmeye çalışıyorlar.
    heyecanlı ve uyarılmışken yapılan seanslarda yine nasıl karar vereceklerini tahmin etmeye çalıyorlar ancak bu sefer tutkunun kontrolü altında oldukları için muhtemelen o durumdaki tercihlerinin daha çok farkındaydılar.
    çalışma tamamlandığında sonuçlar tutarlı ve dehşet verici düzeyde açık çıkıyor.

    bütün örneklerde katılımcılar uyarılmış haldeyken ve sakin haldeyken çok farklı yanıtlar veriyorlar. örneğin cinsel tercihlerle ilgili uyarılmış haldeyken oldukça tuhaf davranışlarda bulunma isteklerinin sakin duruma nazaran neredeyse iki kat daha fazla (%72 oranında) olduğu görülüyor. hayvanlarla ilişkiye girmekten hoşlanma gibi...
    ahlaka aykırı davranışlarda bu oran çok daha fazla. kız arkadaşının içkisine ilaç atma gibi...
    güvenli seksle ilgili fark görece olarak daha az olmakla birlikte yine tahminlerinde yanılıyorlar. (kitapta tüm sorular, ilk ve ikinci seans yanıtları ve fark yüzdeleri verilmiş. flört ettiği birine tecavüz etme ile ilgili olan bir sorudaki fark yüzdesinin 420 çıkması ürkütücü geldi bana.)

    sonuçlar, katılımcıların sakin, akılcı, süperego güdümlü bir haldeyken kadınlara saygı duyduklarını, sorularda yer alan tuhaf cinsel davranışları özellikle çekici bulmadıklarını, her zaman ahlakçı olduklarını ve hep prezervatif kullandıklarını gösteriyor. ama göründüğü üzere tepkilerini tamamen hafife alıyorlar. kendilerini, tercihlerini ve ne tür davranışlarda bulunabileceklerini bildiklerini sanıyorlar.

    çoğu zaman zeki, dürüst, nazik ve güvenilir birisiniz. çünkü beyninizin ön lobu işlevlerini eksiksiz yerine getiriyor, davranışlarınızı kontrol altında tutuyorsunuz. ama cinsel olarak uyarıldığınızda ve sürüngen beyin kontrolü ele aldığında kendinizi tanıyamıyorsunuz. orada var olduğunu bile bilmediğiniz mr hyde ortaya çıkabiliyor.

    kendimizi tam olarak tanımıyorsak son derece öfkeli, aç, korkmuş veya cinsel olarak uyarılmış olduğumuzda kendimizin veya başkalarının nasıl tepkiler vereceğini tahmin etmek pek mümkün görünmüyor. o nedenle bu çılgınlık anlarında mr. hyde'ımıza dikkat edip olabildiğince dr. jekyll'a tutunmalı ve yapabiliyorsak sakinleşmeliyiz, ertelemeliyiz diyor dan ariely. çünkü tutkunun üzerimizdeki etkisini tahmin edemiyoruz.

    şiddetli duyguların etkisindeyken yanlış kararlar vermeye yatkın olduğumuzu bilmek bizi dünden daha bilge kılıyor değil mi dr jekyll and mr hyde’larım benim?

    kaynak: dan ariely / predictably irrational (akıldışı ama öngörülebilir) 5. bölüm -uyarılmanın etkisi
20126 entry daha
hesabın var mı? giriş yap