moğolca
-
altay dilleri arasında kabul edilen moğolca, bugün ağırlıklı olarak moğolistan,
çin ve rusya’da konuşulan bir dildir. kaynaklarda moğolca konuşanların
sayısı, 5-8 milyon arası gösterilmiştir.standart moğol dili, halha moğolcasına
dayanmaktadır. moğolların çin’de yaşadığı bölge genellikle iç moğolistan
(ınner mongolia) adıyla bilinir. bugünkü moğolistan cumhuriyeti’nin
toprakları da dış moğolistan (outher mongolia) diye adlandırılmıştır.
poppe, moğol yazı dilinin tarihini üçe ayırmıştır: klasik öncesi, klasik ve
çağdaş.
moğol yazısına ait mevcut bilgiler çok fazla değildir. cengiz han döneminden
önce moğollarda yazının kullanılmadığı düşünülür.
moğol yazısına ait ilk malzeme cengiz han’ın yeğeni yesunke adına dikilen
1225 tarihli dikili taştır. moğol yazısı, yukarıdan aşağı yazılan 21 harften
oluşmaktadır. bu yazının iki ana dönemi vardır. ilk dönem, 17. yüzyıla kadar
sürmüştür. bu dönemde, özellikle 13.-15. yüzyıllar arasında harfler uygurcadan
alındıkları şekilde, herhangi bir değişiklik yapılmaksızın kullanılmıştır. daha
sonra harflerde tibetçe ve sanskritçe sesleri vermek için bazı küçük
değişiklikler yapılmıştır. moğol yazısının ikinci safhası, 17. yüzyılda tibetçeden
yoğun bir şekilde budist metinlerinin tercüme edilmesiyle başlar. bu dönemde
sayısız budist metni yayımlanmış; yazı dili de oldukça değişmiştir. 17-18.
yüzyıllar klasik moğolca diye adlandırılmıştır.
kaynakların çoğunda moğolların alfabelerini 13. yüzyılda uygurlardan
aldıkları belirtilmiştir.
moğol araştırmacı çoymaa, moğol yazısının kaynağı ile ilgili iki rivayetten
bahseder. bunlardan ilki 18. yüzyılda ravcamba danzandagva’nın yazdığı
gramerde yer alan bilgilerdir. burada, sac bandid gungaacaltsan adlı bir
kişinin moğollara yazı konusunda yardım etmek için düşünürken, gece bir
kadının gelip ona tapınması anlatılır. gelen kadının omzunda uzun bir tahta
çubuk vardır. rivayete göre, bunu gören ve ilham alan sac bandid, moğol
yazısını oluşturmuştur.
ikinci rivayet ise, yuan ulusu tarihi’nin 124. bölümünde yer alan uygur
memuru tatatunga ile ilgilidir. buna göre, cengiz han, naymanları
yendiğinde, tatatunga, nayman ulusunun damgasını alıp kaçarken moğollara
yakalanmıştır. cengiz, tatatunga’ya “bütün dünya ulusları benim olmuşken
damgayı alıp nereye kaçıyorsun?” diye sorunca tatatunga ona “bu damgayı
korumak memurun vazifesidir” diye cevap vermiştir. cengiz bu sefer; “sen çok
dürüst bir adamsın. bu damgayı nerede kullanıyorsun?” diye sorunca tatatunga
da “maaş vermek, bilginleri onaylamak gibi işlerde kullanıyorum.” demiştir.
bu, cengiz’in hoşuna gitmiş, bundan sonra idari işlerinde damgayı kullanmaya
başlamış ve işlerin başına tatatunga’yı getirmiştir. cengiz, bu yazının oğulları
ve kardeşleri tarafından da öğrenilmesini sağlamıştır.
aslında burada naymanlardan alınan şeyin yazı değil de damga olduğu
ortadadır. tabii, çoymaa moğol yazı dili tarihini ele alırken bu olayı da
atlamamıştır. damganın üzerinde birtakım yazıların olduğu tahmin edilebilir.
(bkz: cengiz han)
(bkz: moğollar)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap