12 entry daha
  • çarpık kentleşmenin hakim olduğu ekvador'un başkenti olan şehir. ama bu çarpık kentleşme çok da düzelebilecek bir durum değil ve şehrin pek de fazla alternatifi yok. şehir yaklaşık 2800 metreye kurulu ve dünyanın en yüksek başkenterinden biri (yanlışım yoksa eğer, en yüksek resmi başkent. bolivya'nın de facto başkenti olan la paz daha yüksekte ama resmi başkent sucre daha aşağıda). and dağlarının arasındaki bir vadide kalan şehir, dağlar yüzünden genişleyemiyor. tek giriş ve çıkış var ve bu yüzden şehir kuzey - güney ekseninde yayılmış.

    tarihi kolonyal merkezde birçok kilise ve katedral var. özellikle basilica del voto nacional oldukça ihtişamlı ve bu bazilikanın kulelerine tırmanabiliyorsunuz (giriş gayet hesaplı; 2 dolar). 1892 yılında yapımına başlanan bazilikanın yüksekliği 115 metre. kuleye çıktığınızda bütün şehri görebiliyorsunuz ama biraz dikkatli olun zira trabzanlar sizi öyle aman aman koruyacak kadar yüksek değil. işlemeler, vitraylar ve duvarcılık sanatının harika örneklerini görebilirsiniz.

    simon bolivar'ın libertadora del libertador lakaplı (kendisini bir suikast girişiminden kurtardıktan sonra bizzat bolivar bu ismi vermiş. özgürleştiricinin özgürleştiricisi demek) manuela saenz quito doğumlu ve kendisinin anısına bir müze yapılmış. tarihi merkezdeki müzeye yine bir tarihi bina ev sahipliği yapıyor. içeride birinci el kaynaklar, mektuplar, porselenler, kılıçlar, yatağanlar (evet yatağan, hatta isimleri de yatagan; ben de çok şaşırmıştım), döneme ait ev eşyaları ve devrime giden yolda kullanılan kişisel silahları görebilirsiniz. ilginçtir, napolyon bonaparte latin amerika'nın bağımsızlık savaşlarına kayıtsız kalmamış ve bizzat simon bolivar, manuela saenz ve isyanın diğer önderlerine hediyeler göndermiş. müzede görülebilir. giriş 4 dolar ama fotoğraf çekmek yasak. ayrıca turunuz bitince, manuela saenz hakkında 40 dakikalık bir belgesel de izleyebilirsiniz.

    şehre hakim el panecillo tepesinde meryem anabir yılanı zincire vurmuş ve ayakları altına almış kocaman bir heykeli var. tepeden şehir manzarası gayet güzel. buradan bir otobüze atlayıp bir saat mesafedeki mitad del mundo'ya (dünyanın ortası yani ekvator çizgisi) gidebilirsiniz. yalnız dikkatli olun, eğer trafiğe yakalanırsanız adeta bir çileye dönüşebilir gününüz. mitad del mundo'da giriş 5 dolar. gayet büyük bir aktivite alanı ve turistik kompleks. içerisi gayet güzel dizayn edilmiş. ekvator çizgisini temsil eden kuleye tırmanabilirsiniz. kulenin alt katlarında dünyanın ve güneş sisteminin nasıl işlediğini anlatan çok güzel animasyonlar, örneklemeler ve deneyler var. siz de bir zamanlar barış manço'nun yaptığı coriolis etkisi temalı deneyleri yapabilirsiniz. daha başka birçok şey var ve aptala anlatır gibi düzenlendiği için fizikçi yahut astronom olmasanız bile anlatılan şeyleri anlamanız mümkün.

    quito, ülkenin geri kalanına göre biraz daha pahalı. özellikle tarihi merkez daha bir pahalı. yine de gayet uygun fiyatlara kalacak yerler bulabilirsiniz (ben manuela saenz müzesinin hemen yanıbaşındaki bir hostelde 8 dolara kalmıştım. güzel bir hostel, gayet güvenli ve turistik yerlere de yakın). yine başkent ülkenin kalanına göre daha tekinsiz. daha ilk günümde bir meczup bana saldırdı ama polis araya girip meczubu uzaklaştırdı. yine son günümde telefonum çalındı. hırsızlık vaka-yı adiyeden burada, dikkatli olmakta fayda var. sokaklar sidik kokuyor ve fareler cirit atıyorlar. şehirde kalırken bir açıkhava halk konserine katıldım ve herkes duvarlara işiyordu. öyle ki sokaklar sidkten sırıksıklam olmuştu. sadece erkekler değil, kadınlar da gayet rahatlardı bu konuda.

    şehirde hava kirliliği çok yüksek ve yetmezmiş gibi saatlik hava değişimleri var. örneğin, saat 12 gibi hava güneşli ve 20 dereceyken bir saat sonra bulutlar gelebiliyor ve birden 16 dereceye düşüyor. benim gibi alışık olmayanları hemen çarpabiliyor. hasta olup yataklara düşmeniz gayet olası. ayrıca yüksek rakımlara alışık değilseniz hipoksi (yükseklik çarpıntısı?) deneyimleyebilirsiniz. kısaca ben şehri sevemedim. başkent olmasa da guayaquil bence daha güzel bir şehir ve daha kalabalık olmasına rağmen daha güvenli. cuenca şehri ise ekvador'da en çok sevdiğim şehir oldu. onu da başka bir zaman yazarım.

    şimdilik bu kadar. aklıma geldikçe bu girdiyi düzenlerim. gidiniz geziniz efenim. bu yazı cesaretinizi kırmasın. iyi yolculuklar...
4 entry daha
hesabın var mı? giriş yap