• bolivya'nın başkenti. barış demek. bir de, (bkz: octavio paz)
  • bu sehrin itfaiyesi yokmus diye duydum. oksijen azligindan yangin cikmiyormus. deniz seviyesinin 3500m üstünde sehir kurarsan olacagi budur yane.
  • havaalanin adi el alto international'dur. pisti 10-28dir ve ils'lidir
    (bkz: havaalani pistleri)
  • muhtelif yerlerinde oksijen sorunu cekenler icin oksijen odalari bulunan sehir.
  • havaalani 4100 m. yuksekliktedir. turistlerin yukseklik ve oksijen azligindan dolayi rahatsizlanmamalari icin (bkz: yukseklik hastaligi), havaalanindan en kisa zamanda sehre (ki o da 3500 m. yukseklikte) inip, otel odalarina cekilmeleri ve ilk gun hicbir sey yapmayip dinlenmeleri tavsiye ediliyor bu yuzden.
  • rakımı nedeniyle futbol kamuoyunun da gündeminden inmeyen şehir. o kadar yüksekte ki buraya gelen deplasman takımı oyuncuları muşmulaya dönmektedir. fifa'nın deniz seviyesinden kaç metre yükseklikte millî maçların oynanacağına dair kararlarında ya sorun olur, ya da istisna. belki de la paz uğruna karar değişti, futbolculara intibak süresinin verilmesi şart koşuldu. bolivya'nın maçlarına özel fikstür uygulanacak herhalde ya neyse. onu bilemiyorum da biraz yüksek be kardeşim burası...
  • güney amerika' nın esmer çocuğu bolivya'nın başkenti. daha ayak basmadan önce uzun saatler (eğer brezilyadan giriş yapılırsa yolculuk yaklaşık 40 saat sürebiliyor), asfaltsız yollarda, otobüsten çok kamyona benzeyen araçlar ile yapılan yolculuktan dolayı zaten intihar etme noktasına gelmiş olan gezgin, şehre ayak bastığında badanasız, sıvasız evleri, sokaklardaki çöpleri, fakirliği, şehirdeki kaos halini ve oksijensizliği görünce geldiği için pişman olma noktasına geliyor.

    eğer ilk üç gün oksijen azlığına ve yeni tanışılan sefalete alışılabilirse, la paz belki de güney amerika'da bir gezgine en fazla anı kazandırabilecek yerlerden biri. öncelikle la paz gerçekten güney amerikanın en ucuz şehri, her şey ama her şey o kadar ucuz ki insan bazen bir şey satın aldığında kendini kötü hissetmemek için üste para vermek bile istiyor. kent, özellikle el alto yani yüksek şehirde görülebilecek tüm sefalete rağmen köklü bir şehir olduğunu, sokak aralarında rastladığınız görkemli binalar ile size sürekli hatırlatıyor. koloni dönemi özelliklerini taşıyan binalar dışında cumhuriyet dönemine ait bir çok güzel yapı da keşfedilmeyi bekliyor.

    bolivyada halkın çoğunluğu yerlilerden oluştuğu için gerçek güney amerika kültürü ile tanışabilme fırsatını size sunan la paz' da yerlilerin sadece yün eğirip, hediyelik eşya üretmediğini bunların dışında da uğraşlara sahip olduğu, bir hak arama mücadelesi içinde oldukları da rahatlıkla anlaşılıyor. yüzyıllardır ezilen yerlilerin ve ülkenin en güçlü sendikası olan madencilerin en hareketli olduğu kent yine la paz olduğu için ister istemez gün boyu politika ile iç içe oluyorsunuz. bu kimilerine göre sıkıcı bir şey olsa da tatil köyü zihniyeti dışında tatil yapabilme mantalitesine sahip bir çok kişi için bulunmaz nimet. çünkü güney amerikaların protestoları bile karnaval havasında (gerçi halk en son bir belediye başkanını linç etmişti ama şiddet de karnavalın bir parçasıdır ne de olsa).

    diğer bir özellik ise la paz' ın yaşayan bir şehir hem de bir çok güney amerika şehrinin tersine 24 saat yaşayan bir şehir olması. örneğin bogota' da ya da caracas' ta akşam 8' den sonra açık olan bir tane market bile bulunamazken, la paz' da gece 3' te bara ya da yemek yemeye gidilebiliyor. kadın ya da erkek her yaştan gezgin şehir' de günün ve gecenin her saati kaçırılmayacağını, saldırıya uğrayıp soyulmayacağını bildiği için gönül rahatlığı ile gezebiliyor. bu etrafta çok polis olması ile alakalı bir şey değil adamların suç kültürü çok gelişmemiş, suç oranı halkın tüm sefaletine karşın oldukça düşük.adamlar pazarlarda açık sergilerde altın satıyorlar ve kimse soymaya kalkmıyor.

    kentin bir diğer artısı ise, güney amerikada' ki iki ünlü antik enerji merkezi de şehrin yakınında. bunlardan biri tiwanaku diğeri ise lago titicaca yani titicaca gölü. titicaca gölü peru ile sınır olmasının yanında ünlü isla del sol yani güneşin adasına da ev sahipliği yapıyor. gölün bolivya tarafında kalan kısımında copacabana kasabası var. toparlarsak la paz tüm eksilerine rağmen güney amerikanın en ilginç ve en renkli şehirlerinden biri.
  • muhtemelen bir insanın hayatında görebileceği en ilginç, en korkutucu yollara sahip şehir. bu rakımı yüksek şehre giden yollara dair bazı fotoğraflar için:

    http://www.ssqq.com/archive/vinlin27b.htm

    yılda en az 100-200 kişi ölüyormuş bu yollarda.
  • hollanda malı bir puro markası.
    filtresiz, ağır purolarıyla keyiflerden keyif yaptırır.
hesabın var mı? giriş yap