4 entry daha
  • gerçekliğin ve temsilin iç içe girdiği ve ondan kaçmanın artık neredeyse olanaksızlaştığı gösteri toplumu. durumcuların üstadı olan, ve şiir için de önemli bir konumu olan debord, yaşamı boyunca bir eylem adamı oldu. baudrillard' ın simulacrumu ve foucault' un bu kavramı kullanımı ters yollardan da olsa çeşitli şekillerde ilişkiye girer debord düşünsel yolu ile. debord, marcuse' nin ya da lukacs' ın özelliğini paylaşır hegelci mirası kullanmakla, kapitalizmin kanımca adorno ve frankfurt okulu ile birlikte en sağlam eleştirilerinden birisini yapmıştır. modern toplum eleştirisi göz önüne alındığında adorno ve gene benjamin ile sanat ve yansıtımı konusunda farklı düşüncelere sahip olduğu hemen anlaşılacaktır debord' un. debord avangard akımlara daha fazla konu olmuş, oraları etkilemiş bir sanatçı kimliğini de, düşünür kimliğine ek olarak, duruşunda ön plana çıkarmasını bilmiştir. debord minvalinden hareketle biz de bir şeyler söyleyebiliz, ruhunu anarak:

    "anlamı ve içeriği çalmak olan sistemin kendisinden bir şeyler çalmak: işte bu müzik aleti çalmak kadar sanatsaldır."
39 entry daha
hesabın var mı? giriş yap