2 entry daha
  • uzaktan akrabamiz olmasindan kelli, kebabi ve coban salatasiyla buyudugum, tekel caddesindeki kasap dukkaninda kebap yaptigi ve insanlarin kebabi tezgah uzerinde, alip disarida yedikleri gunleri hatirladigim sevimli, agir siklet amca. isi ne kadar buyuturse buyutsun, ne kadar ust duzey devlet gorevlisi, artist, sarkici burada yemek yerse yesin, karsiyaka'dan, mahallesinden kopmadi. bu kenar semtle (artik merkez oldu gerci) ozdeslesti ismi. simdi de oturdugu evin altinda dukkani. kebabinin tadi hic degismedi, etini nasil terbiyeledigi bir sir olarak kaldi ve kalmaya devam ediyor. onceleri yalnizca kebap ve salata yapardi. sonra lahmacun da satmaya baslamisti. ama kebaptan sasmamak lazim yine de. ben en son 3-5 sene evvel ugramistim, eski tadi alamamistim. damak zevkimin degismesine yormustum, yormak istemistim. kucukken kimi arkadaslarim burada ciraklik (anteplice deyisle $eerdlik) yaparlardi, cocuklara biraz sert davrandigini soylerlerdi ama o zamanlarda cirak dedigin "eti senin kemigi benim" anlayisiyla teslim edilirdi ustaya.
109 entry daha
hesabın var mı? giriş yap