4 entry daha
  • (bkz: adam haklı) ted konuşması linki

    seçeneklerin artması kararları doğrulaştırmıyor. aksine daha iyisini yapabilecek ya da alabilecek olmanın baskısı yükleniyor insanın omuzuna.

    kariyer konusunda mesela. o kadar fazla seçenek var ki insanın karar vermesi yıllarını alabiliyor. bir ofiste çalışabilirsin, kendi işini kurabilirsin, yurtdışına gidebilirsin, akademik kariyer yapabilirsin, ailenin işine devam edebilirsin...

    kadın-erkek ilişkilerinde de aynı şekilde. kimle birlikte olursan ol, kimle konuşursan konuş ikinizin de birçok seçeneği var. o yüzden belki çok mutlu olacağımız insanlarla yeterince ilgilenmiyoruz ya da ya da çok mutlu edecek insanlara yüz vermiyoruz. seçeneklerin arasında kaynıyorlar.

    ya da bir restoran önünüze kitap gibi menü koyduğunda kaliteli olmuyor. hatta az seçenek olduğunda bana yemeklerine güvendikleri hissini veriyorlar. hem de seçerken içi rahat oluyor insanın.

    seçenekleri doğru daraltabilmek insanı bir çok konuda başarılı yapabilecek bir yetenek. diğer yandan karar vermek iyidir hoştur ama çok seçenek beklentileri yükseltir.

    edit: beklenti de mutlulukla ters orantılı bir şey. ama güzel de bişey. beklemediğini bulmak daha bile güzel.

    edit 2: bir fırsatı ya da fırsatları gözünde büyütmek ya da küçültmek de bu paradoksun bir parçası olabilir.
4 entry daha
hesabın var mı? giriş yap