8 entry daha
  • peyami safa'nın milli mücadele sonrası dönemdeki ülkemizin toplumsal durumunu anlattığı nadide romanı. romanda garplı ile şarklı, alaturka ile alafranga, kültürel ile teknik, benimsenmiş ile medeni arasında türk gencinin seçimini, bir nevi çırpınışını, hakikati arayışını, belki bu arama esnasındaki bocalayışını, çöküşünü ve tekrar dirilişini anlatmaktadır. romanın kahramanı neriman, çocukluktan beri birlikte büyüdüğü şinasi ile evlenecektir. çünkü onların çocukluktan beri yaşadıkları karı koca hayatı kimsenin garibine gitmemekte, herkes bunu onaylar nitelikte davranmaktadır. neriman'ın babası da bu evliliği onaylamaktadır, çünkü şinasi gibi şark'ın bütün özelliklerini üzerinde taşıyan, aklı başında, efendi ve zeki birinin kızını mutlu edebileceğine daha doğrusu kendi inandığı niteliklere tam manasıyla vakıf olduğuna inanmaktadır.
    romanın kahramanı neriman, şinasi'ye son zamanlarda soğuk davranmaya başlar, bunun sebebi, garplılar gibi yaşamaya, eskiye atıfta bulunan gündelik yaşamına dert yanmakta ve daha medeni, daha rahat, daha huzurlu, daha entellektüel bir yaşam istemektedir. bu sebeple macit adındaki, medeni, kibar ve kültürlü birine gönlü yavaşça kaymaktadır. aslında bunun aşk olmadığını kendisi de bilse de bu özentiye sarılmış büyüye kendisini kaptırmaktadır. ve macit'in kendisini davet ettiği baloya gitmek için gün saymakta ve bunun için maddi imkanları elde edebilmek için bütün kozları kullanmaktadır. baloya gitmek için türlü oyunlara başvuran neriman, sonunda babasından da izin alır, hatta babası balo için gerekli olan maddiyatı sağlamak için sarraflara altınlarını paraya çevirmeye gitmektedir. baloya bir gün kala, neriman dayısının kızlarının anlattığı gerçek bir hikayeden sonra baloya gitme kararından vazgeçmiştir -ki bunu tramvayda karşılaştığı macit'e de söylemiştir-eve geldiğinde babasının şinasi ile birlikte feritlere gittiğini öğrenir, kendisi de kararını açıklamak için can atmaktadır ama gideceği yerde buna nasıl bir fırsat bulacaktı...feritlerde, garplı iler şarklı arasında yorumlar yapılmaktadır, bu arada içeri yeni giren neriman'a da şinasi sözleri ile muharebeye geçmiştir. bir süre sonra neriman sinirlerine hakim olamayarak ağlamaya ve kararını göz yaşları ile açıklamaya başlar...kendisini dinlenmesi için başka bir odaya alırlar, neriman sakinleştikten sonra babasına beklemeye ve baloya gitmeye gerek kalmadığını anlatınca, şinasi ile evlenmesi için arasındaki bütün engeller kalkar...

    okunmaya değer, güzel bir roman, özellikle neriman'ın benzetmeleri ve babasının dingin cevaplar, şinasinin mağrur tavrı vs.

    "kalp serçe kuşu gibidir, her an her tarafa yönelir" (hz. muhammed)

    (bkz: peyami safa)
156 entry daha
hesabın var mı? giriş yap