8 entry daha
  • ermeni meselesi etrafında dönen tartışmalarda adı çok sık anılmasına rağmen, hakkında çok az şey bilinmesine şaşırmamak gerek. talat'ın bir yandan cumhuriyeti kuran kadrolar tarafından kasıtlı olarak unutturulduğunu, öte yandan da halkın, osmanlıyı birinci dünya savaşına sürükleyen isimlerden biri olarak çok da hayırlı bir şekilde anmadığı için unutulduğunu söylemek mümkün. ama aynı talat'in 1908'in kahramanı, ittihat ve terakkinin en önde gelen ismi, dahasi partiyi örgütleyen asıl kişi olarak 1900'lerin başında bir kahraman mertebesine yükseltidiğini, hakkında şiirler yazılıp şarkilar söylendiğini de hatırlamak gerek. zila gökalp'in hakkinda "sen olmasan öksüz kalır bu millet" diye övgüler düzdüğü bir ismin şimdilerde yeniden hatırlanması önemli. çünkü talat paşa'yı ve ittihat terakki'yi anlamadan 20 yüzyil türk tarihini ve bu partinin yarattığı politik kültürün izlerini anlamak mümkün değil.

    kimdi talat paşa? orta kademe bir posta memuruyetinden 20 yılı bulmayan bir siyasi süreç içinde sadrazamlığa yükselen bir kişidir öncelikle. edirne telgrafhanesi'nden çıkan, ittihat ve terakki'nin balkanlar'da başlayan örgütlenme sürecinde memuriyetinin avantajlarını da kullanarak kısa sürede en önemli sivil örgütçü haline gelen ve hareketin asker ve bürokrat ağırlıklı yapısına karşı sivil halka dayanan yüzünü temsil eden adamdır. muhaliflerinin "çingeneden sadrazam yaptılar" şeklinde aşağıladıkları kişidir aynı zamanda. ittihat ve terakki'nin henüz izmir suikasti davası yoluyla tümüyle tasfiye edilmeden önce mustafa kemal'e karşı yürüttükleri muhalefetin de en önemli konularından biridir talat. "talat'ı ülkeye çağırmayarak yurt dışında öldürülmesine seyirci kaldılar," diyerek suçlanan isimler mustafa kemal ve ismet inönü'dür. hatta bugün bazılarımızın soykırım, kimimizin mukatele, kimimizin de "yalan dolan" olarak adlandırdığı, osmanlı ermenilerinin ise "büyük felaket" olarak hatırladığı olayların en önemli ismidir talat. bu olaylar hakkında yakın dostu halil menteşe'ye "biz yapmasak onlar bize yapacaktı" diyerek ermeni kıyımında sorumluluğunu kabul eden kişidir.

    enver'den çok, cemal'den az sevildiği söylenir talat paşa'nın. sevgi bir yana, daha çok bir saygı halesi gezinirdi etrafinda da diyor kimi tanıklar talat paşa için. şimdilerde bu saygı abide-i hürriyet tepesi'ndeki unutulmuş ve bakımsız bir mezarda yatıyor. tarih, talat pasa'yi yargilamiş ve unutulmaya mahkum etmiştir diye düşünmek yanlış olmaz bu yüzden.

    tüm bunlara rağmen talat paşa'nın sık sık "ben isyancı olarak doğdum" dediğini anlatır tevfik çavdar ona hayranlık beslediği her satırından anlaşılan talat paşa biyografisinde. bu hayranlık nedeniyle bazı gerçekleri görmezden gelmesine rağmen yazdığı bu biyografi, onun hakkında elimizdeki tek iyi kaynak. kıtlık günlerinde halkla aynı kara ekmeği yediğini, lüksle bezeli sadrazam konaklarına taşınmadığını, kiradaki evinde oturmayı seçtiğini de biliyoruz. bu tür kişisel hasletleri de dahil olmak üzere bir küçük burjuva devrimcisinin neredeyse tüm özelliklerini gösterir talat. savaşın, ittihat ve terakkinin kurduğu rejimin ve kitlesel katliamların, ermeni kıyımının altında imzası olan, ülkenin ve yurttaşlarının kaderini ellerinde tutan, büyük iktidar oyunları içinde yer tutan ve politik güç yer arzusu içinde yanan, ama bunu elinden kaçırdığı anda da bütün hayatı ve varlığı anlamsızlaşan, yeniden güç kazanmaya çabalayan ve sonunda unutulan bir adam portresi çizer talat.

    : talat paşa'dan, bir küçük burjuva devrimcisinden demokrasi, özgürlük, hatta allah sizi inandırsın bağımsızlık ve sosyalizm ikonu falan yaratmaya çalışan şaşkınlar çoğalıyor ve görünen o ki şaşkınlık dünyasında üç beş yıldır değişen bir şey yok.
880 entry daha
hesabın var mı? giriş yap