7 entry daha
  • mayıs ayının başlarıydı, deli bir düzgar gibi geçmişti mart ve nisan, iki ayrı şehirde iki eş zamanlı kalptik...
    yapmak istediklerimiz, yapabildiklerimiz ve yapmak zorunda olduklarınız üçgeninde yaşıyorduk.

    ama bir zamanlar bizi birbirimize iten, yakınlaştıran, tutukluğu attırıp mahremiyet örtüsünü usul usul kaldıran zaman şimdi bize karşı geliyordu... zamana ve mesafelere yeniliyorduk yavaş yavaş...
    bir gece ansızın “biz” olmaktan vazgeçtik, “o ve ben”e dönüştük, omuzlarımızda ağır "eski" sıfatıyla..
    mayıs’ın beşiydi...

    kalabalıklara karışarak, zorlanarak da olsa gülerek, yalnız kalmamak için abuk sabuk arkadaşlarla zamana oynayarak geçiyordu günler ama gecelerim ağır aksak ritmliydi. sıkıcı ve boğucu...

    "şimdi kimbilir hangi gecenin ne kadar karanlığında, nerededir” diye düşüne düşüne haziranın ortaları geldi...

    “eski sevgili” olarak geçirilmiş kırk koca gün.
    kırkı çıkmış bir aşk cesedi...
26 entry daha
hesabın var mı? giriş yap