9 entry daha
  • kendimi bu filmden anlam çıkarmak zorunda hissediyorum. yoksa izlediğim tüm bu bağımsız sahneler birer vakit kaybı olarak geçecek kafama. fakat şunu da anladım ki her sahne ayrı değerlendirilmeli.
    genel bir bakış açısı ortaya koymak gerekirse; benim görüşüm, fando ve lis'in aynı bedendeki iki varlık olması. fando hayal gücü ve duygudur, asla pes etmez. lis ise akıl ve mantıktır, gerçekleri sürekli göz ardı edemez. sürekli ağlar, şikayetlenir, fando ondan kaçmaya çalışsa da...

    ayrıca bu iki karakteri psikolojik sorunlara da uyarlayabiliriz: fando, bipolar bozukluk sahibi bir kişi, lis de anksiyete ve panik gibi ruhsal sıkıntıların ta kendisidir. ve eğer bu iki karakteri bu durumda da aynı bedenin varlıkları olarak düşünürsek, anlatılanlar adeta insanın kendi iç çatışmasını ortaya koyar. bipolar insanın yaptığı absürt hareketler ve kişinin kendisinden korkması, kaygılanması.

    filme göre fando duyguları temsil ediyor ise, o çok sevdiği davulu bir kalp olarak düşünelim. lis de aklı temsilen, o sürekli üzerinde durduğu çekişli araba ise mantıktır. düzdür, görünendir lis.

    fando'nun lis'e karşı sergilediği tavırlar ise kalbimizin sesini dinlememizdir. lis, iç karartıcı sözler sarf ettikçe, fando da bir o kadar baskın olmaya çalışır, bazen kaçar; duygularımız, çoğu zaman gerçekleri görmemize engel olur.
8 entry daha
hesabın var mı? giriş yap