5 entry daha
  • akşam eve geliyordum.
    bir baktım adamın biri sırtlanmış bir tahta masayı yanım boyunca yürüyor. ardında da bir kız...

    kırmızı ışıkta durduk. baktım baktım, "hocam ya! bu karga'nın masası" diyiverdim. donmuş halde baktılar yüzüme. uzun süren bir sessizliğin sonunda sonunda kız, "evet; ama nasıl bildin?" dedi.

    sadece oranın masasıydı. bildiğim bir şey yoktu, belki hissettim. ama öyle de söylenmezdi. konuyu değiştirmek için, "fotoğraf projesi mi vardı?" diye sordum.

    "aslında olabilirdi ama, fotoğraf makinemizi evde unutmuşuz. sadece masayı gezdrirdik. karşılara bile gitti. gerçekten, sen nasıl bildin bunun karga'nın masası olduğunu" dedi.

    herkesin aklında hayat başka şekillerde anlamlanıyordu. ben onların sırtlarında bir masa ile dolaşmalarını garipserken, onlar benim masanın nereye ait olduğunu anlamamı garipsiyorlardı.

    bu sohbet de sırtında bir masa taşıyan bir adam, yanındaki kız ve masanın yerini bilen başka bir adam arasında gelişiyordu.

    aslında sarhoş değildik. sohbetin absürd olduğu inkar edilmezdi. ama eğer sarhoş muhabbetiyse, içtiğimizden değildi...

    istanbul arada sırada sebepsizce çarpar adamı.
61 entry daha
hesabın var mı? giriş yap