• 24 haziran 1911'de buenos aires'in bir banliyösünde, rojas'ta dogdu.

    la plata ulusal üniversitesi'nde fizik doktorasini tamamladiktan sonra, bir süre bu alanda çalisti ve dersler verdi. peron hükümeti döneminde üniversiteden uzaklastirildi.

    bu olayi yasamasinin öncesinde de la nacion'da edebiyat makaleleri yaziyordu. ilk kitabi, 1945 tarihli uno y el universo 'dur. ilk romani ise tünel'dir (1948). tünel'in devami niteligi de tasiyan kahramanlar ve mezarlar (1962) ile karanliklarin efendisi veya abaddon (1974) yazarin diger romanlaridir. diger eserleri daha çok arjantin'in politik tarihini sorgulayan yazilar ve felsefi denemelerdir. 50 yil önce yazilmis bu romanlarin ise türkçeye yeni çevrilmis olmasi ise ilginç.. bir istisnayla: tünel romani ayrinti yayinlari'ndan çikan çevirisinden çok çok önce bir gazetenin verdigi kitap serisinde, yanilmiyorsam sabah gazetesinindi, yer almisti. eserlerini söyle bir siralamak gerekirse:

    - uno y el universo 1945.
    - el tunel -tünel 1948.
    - hombres y engranajes1951.
    - el otro rostro del peronismo 1956.
    - el caso sabato 1956.
    - sobre heroes y tumbas- kahramanlar ve mezarlar 1962.
    - `tres aproximaciones a la literatura de nuestro tiempo `- zamanimizin edebiyatina iliskin üç yaklasim 1968. (bu türkçe'ye çevrilmemis zannimca; sadece basligi naçizane türkçelestirdim; digerlerinden emin olamadigim içindir ki dokunmuyorum... bilenler dokunsun diye.)
    - abaddon el exterminador- karanliklarin efendisi 1974.
    - nunca mas- sabato sorusturmasi 1983.
    - la resistancia 2000.

    ernesto sabato hakkinda dikkat çeken noktalardan biri, sonradan edebiyati seçmis eski bir fizikçi olmasidir. niye, diye sorar durur insan kitabini okurken.son romani karanliklarin efendisi'nde bir yerde fizikten vazgeçince bir akademisyen arkadasinin ona selam vermeyi kestiginden söz eder. ayni kitapta bilim mi edebiyat mi tartismasini da yapar.zaten bu kitapta birçok otobiyografik serpistirmeler var. edebiyatla karsilastirilan bu bilim, muhtesem aydinlanma fikrinin semsiyesi altinda gizlenmeyi bugün çok güzel basaran vahsi, etik tanimaz bir bilimdir, teknoloji açligidir muhtemelen. üçüncü dünya ülkelerinin her konudaki açlik ve yetisme duygusunun teknolojide de kendini gösterdiginin elestirisidir sabato'nun yaptigi biraz da. neden edebiyat sorusunun cevabi da buradan çikiyor olsa gerek kendiliginden...

    sabato için geçerli olan bir baska ilginç nokta ise, yazdigi kitabin sayfalarindan koptugumuz halde bütününü yakaliyor olabilmek. sirayla okunmasi gereken romanlar, karakterler ve olaylar bir bütün; birbirinin devami çünkü. yine de birdenbire ortaya çikan karakterler hiçbir zaman dogru dürüst tanistirilmazlar. pat diye odaya veya söze girerler. bir çesit rüya gibi. sabato'nun bir uzun rüya görür oldugunu söyleyebiliriz.
11 entry daha
hesabın var mı? giriş yap