3 entry daha
  • ırkçılık üzerine netflix/dee rees filmi. şunu fark ettim; artık filmlerdeki ırkçılığa katlanamıyorum. beyazların siyahilere yaratık gözüyle bakıp onları hayvani bir şekilde kullanmalarının, onları durmadan aşağılamalarının gösterildiği sahneler bunlarla ilgili onlarca film ve belgesel izlemiş olsam bile her seferinde sinirlerimi zıplatıyor. neyse ki dee rees hanfendi filminde bu sahnelerden uzaklaşıyor da sinirler fazla zıplamıyor. pek tabii dönem 50'ler, yer (en ırkçı eyalet) mississippi. dolayısıyla siyahi ailenin yaşamına değinilirken ırkçılığa da değinilecek ama film ırkçı sekanslarla (beyazların siyahları aşağılayıp durmaları, onlara eziyet etmeleri gibi) doldurulmamış. film embesil kocanın (jason clarke) isteği üzerine bir ailenin güzelim evlerinden mississippi'ye taşınmasını ve bu beyaz ailenin yeni çiftliklerinde çalışan siyahi aileyle ilişkileri anlatılıyor. iki aile üzerinden dönemin yaşantısı aktarılıyor, bu iki aileden iki adam (jason mitchell ve garrett hedlund) üzerinden de 2. dünya savaşının etkileri (savaş sonrası stres bozukluğu-ptsd) işleniyor. bir yandan da iki ailenin ilişkilerinin gerilmesi de işleniyor. rees iki aileye de yeteri kadar alan açıyor, iki ailenin de aile içi sorunlarını ve birbirleriyle ilişkilerini irdeliyor. filmi sevdim. etkileyici sahneler var. başları yavaş tempolu ama sonra biraz daha sürükleyici oluyor mudbound.

    oyunculuklar iyi. biraz spotlight'ı hatırlatıyor. spotlight'ta mark ruffalo dışındakiler ahengi bozmadan, birbirlerinden rol çalmaya ve öne çıkmaya yeltenmeden oynamışlardı, sadece ruffalo bey her sahnede öne çıkmaya çalışmış, nitekim karşılığını da adaylıklarla almıştı. lakin mudbound'ta kimse öne çıkmaya yeltenmiyor. ensemble denilen, herkesin iyi oynadığı filmlerden mudbound. az görünen hedlund da iyi, siyahi aileyi oynayanlar da, carey mulligan da. yalnız... eleştirmen birliklerinin hep mary blige'yi aday göstermeleri çok gereksiz olmuş. zira aktris ne filmin, ne de yılın en iyilerinden. yazık ki bir kez daha mulligan'ın hakkı yeniyor. aktris öne çıkmaya çabalamasa da blige'den daha iyi. ama hem sektör, netflix'e mesafeli olduğundan, hem de netflix kampanya yapmayı öğrenemediğinden mulligan'a bu yıl da adaylık yok. gene de aktrisi izlemek keyifliydi.

    filmin artılarına değindim (görüntü yönetmenliği de pek iyiydi), eksileri arasında dış ses kullanımı var. filmin merkezindeki herkesin (hedlund, mulligan, clarke, mitchell, blige) dış sesleri kullanılıyor ki başta epey yoruyor bu durum. ve rees kitabı sinemaya "uyarlamak" yerine bu sekanslarda direkt kopyalamış gibi görünüyor. sonrasında dış sesler azalınca kalite yükseliyor ama bence bu denli dış ses iyi değil. öte yandan çok fazla karakter olduğundan hepsi derinleşemiyor ne yazık ki. aile olarak iyi yansıtılıyor ama tek tek bakınca hepsi fazla tanıtılamıyor. velhasıl ortalamanın biraz üstünde bir film -belirtmeden geçmeyeyim, iki askerin arkadaşlığı filmin en iyi ve hoş tarafı. ikisinin muhabbetlerini pek sevdim-
27 entry daha
hesabın var mı? giriş yap