4 entry daha
  • her ne kadar iki tane filmini izlemis (bahsi geçen film dahil) olduum bir yönetmenin filmi olsa da, sayesinde, tipik bir klise tabir ile "tipik bir" kim ki-duk filmi demem saglayan film. ayni zamanda kim ki-duk'u (abartarak) ilham kaynagi seviyeme yukseltebilecek potansiyele sahip etkileyici bir film de.

    oncelikle, belirtmek isterim ki, ornegini verecegim the edukators (ki goremedim bu filmi) ile birlikte bu filmde de bir "baskalarinin ozel alanina girelim ve de (esyalarin yerlerini degistirme, evdeki kirli camasirlari yikama gibi..) onlarin hayatlarinda ufak degisiklikler yapalim vari bir temanin varligindan soz edilebilir. sanirim bu tema bugunlerde epeyce populer olmaya baslamistir ve de (the edukators'un aciklamasinda yazdiig gibi) bu hareket '68 kusaginin devrimci ruhunu tasiyan gunumuz genclerinin ufak bir eylem metodu olabilir. belki de bunu, modern hayata verilen postmodern tepkiler olarak da gormem mumkun olabilir. kaldi ki, ben de kendimi arada sirada, etrafimdaki objelerin yerlerini degistirir, baskalarinin sahip oldugu somut veya soyut kavramlar ile oynarken bulurum, ve de belki de hangimiz bunlarii yapmiyordur ki?

    bunlardan cok daha belirgin olarak filmi "tipik bir kim ki-duk" filmi yapan ozelliklerden bahsedilebilir. oncelikle kim ki-duk gene diyaloglar yerine, karakterlerin vucut dillerini, hislerini, hareketlerini konusma araclari olarak kullanmis ve dunyanin obur ucundaki meslektasi; diyaloglari cok seven ve cok iyi kullanan richard linklaterin tam aksine, bir kez daha bilincli olarak diyaloglari cok iyi "kullanmamistir". muhtesem sinematografisi, surekli uyguladigi tekrarlar (ayni sarkinin tekrar tekrar calmasi, ana karakterlerin ayni yan karakterlerle tekrar tekrar iliskiye girmesi, ayni mekanlar uzerinden tekrar tekrar gecme), filme kattigi uzak dogu felsefesinin sairane kullanimi gibi ozellikleriyle diyalogsuz bu filmi ile bir kez daha seyirciyi 1.5 saatten uzun bir sureligine sinema salonuna mihlamaktadir.

    filmde gorulen belirgin ozelliklerden biri de, "ilkbahar yaz sonbahar kis..." taki gibi; ana karakterin belirli kaotik deneyimler uzerine (bu durumda, ask acisini, yalniz kaldigi bir hapishane hucresinde yasamak gibi), kendini egitmesi, ki-duk un muhtemelen buyuk bir ilham aldigi uzak dogu felsefe/mitolojilerinden birine gore zihin egitimi ile birlikte vucut egitimini de kusursuzca tamamlayarak (gardiyani cilgina ceviren golge oyunu) gibi bazi yetilere sahip olmasi ve butun bunlari "ki-duk'engiz" mucizelerle harekete gecirmesidir. belki turk seyircisine biraz da beklendik gelecek bir bicimde; kurgu, ana karakterin muhtesem bir hayal kirikligi ve cokus yasamasi uzerine, "sevgilisinden ayri kaldigi donemde", intikam ve acilarini sabri ile yogurup kendini guclendirmesi temasini ele almakta fakat bunu, kendine has uzak dogu yorumu ve gereksi (hatta tum) diyaloglardan kacinarak, gorselligi ve ebediyetin ve edebiyatin en buyuk silahi olan saf sevgi ve ask ile cok guzel harmanlayarak; film, benzersiz bir deneyim yasatmaktadir. her ne kadar felsefe zaten edebiyatin veya filmin disinda (ve hatta hayatin) dusunelemez olsa da, ki-duk filmlerinin icine isleyisi basit bir olgudan ibaret degildir.

    gene onemli bir hadise, ic ve dis mekanlarinin, tipik yoresel ozellikleri alabildigine genis bir yelpazede inceleyebilecek karakterlere sahip olmasi, ve bunun kullanilan ses ve muzik ile birlikte on plana cikmasidir. tamam belki, filmde bir kac defa calan sarki cok da kulaga hos gelen bir sarki degildi, ve hatta belki de ki-duk un diyaloglara bu kadar yatkin olmamasinin bir sebebi de, guney kore ve benzeri yerlerden gelen karakterlerin o sinir bozucu (oyle degil mi ama?) "moshi moshi"vari konusmalari kulaklari tirmalar vaziyette oldugundandir ama; ozellikle "ilkbahar, yaz..." filmine bakarak, ki-duk'un bu filmin de can alici yerlerinde sese ve muzige verdigi onem gozardi edilmemelidir.

    bunlardan kelli, "ilkbahar, yaz.." veya ki-dukun herhangi bir filmini seyretmis olanlara siddetle ve hararetle, herhangi bir filmini izlememis olanlara ise israrla ve onemle tavsiye edebilecegim filmlerden biri. kisacasi, gidiniz, gorunuz ve kim ki-duku bir ustad olarak belleyiniz efendim.
297 entry daha
hesabın var mı? giriş yap