8 entry daha
  • din içinde dünyanın, dünya içinde dinle ikame edilmesidir. toplumsalı kırıp, parçalayıp yerine birey fetişini koymaktır. ve söz konusu "birey" boğazını sıkan tasma olmadığı için her ne kadar özgürlük içinde yaşadığını sansa da dibine kadar köleliğin içinde yaşar. "nitelikli kölelik düzeni" de denebilir buna.

    sekülerlik tamamen dini bir yorumdur. o din de hristiyanlıktır. mezhebi de protestanlıktır. siyasi ideolojisi de kapitalizmdir.

    "baba-oğul-kutsal ruh" teslisinin yerine de "ampirik bilim-teknik-ekonomi" teslisini ikame eder.

    sekülerizmle laiklik birbirinden tamamen ayrı şeylerdir. daha doğrusu laiklik hukuki bir uygulamadır. laikliği savunmak sekülerizm taraftarı olmayı gerektirmez. çünkü laiklik sağlıklı demokrasiler için tercih edilen bir yöntem iken sekülerizm tüm insanlığı pençesine almış bir beladır.

    hristiyanlık/protestanlıktan neşet eden bir ideolojinin türkiye gibi doğu kültür ailesine mensup bir ülkede önemli derecede taraftar bulabilmiş olması da ülkenin 200 senelik hazin hikayesiyle alakalı bir durumdur.

    bu mekanik ak parti'yle tersine çevrilmiş falan da değil. son 10 yılda da babalar gibi sekülerleşmeye devam ediyoruz. sadece arada nüans farkı var. o da şu:

    batı; bireyselleşerek ve tanrı'yı kişiselleştirerek sekülerleşir;
    biz ise; toplumsalı dinselleştirerek sekülerleşiyoruz.
30 entry daha
hesabın var mı? giriş yap