ferzan özpetek

• 3 mart 2005 sayılı corriere della sera'nın magazine ekindeki röportajda aşağıdaki güzel şeyleri söylemiş olan güzel insan:
  
  * -aziz francesco, evinize girince dikkati hemen eken küçük meryem ana heykeli, isa'yı akıllara getiren son filminiz cuore sacro, filminizde baş rolü oynayan rahip.. sanki bu 4 ipucu birşeyleri ispatlıyor gibi. yoksa hrıstiyan mı oldunuz??
  özpetek: " evimde sadece meryem ana'nın heykelciği yok, bunun yanında buddha'nın da heykelciği ve aynı zamanda şamdan da var^*.. pazarlarda görüp de beğenip aldığım şeyler.. ben din değiştiremem ki, çünkü filmdeki irene'nin annesi adriana gibiyim ben de.. tüm dinlerin karışımıyım.. istanbul'un fenerbahçe semtinde doğdum.. içinde kiliselerin, camilerin, tapınakların, türklerin, yunanlıların, müslümanların, ermenilerin olduğu semtte.. her zaman başkaları için kutsal olan şeylere, başkalarının inancına büyük saygı duydum.. biri çıkıp "ben şu kalorifere inanıyorum" dese de farketmez benim için, yeter ki beni inandığı şeye inandırmaya çalışmasın.."
  
  * -türkiye'de din eğitimi aldınız mı?
  özpetek: hayır, fakat oldukça inançlı bir dadım vardı.
  
  * - o halde mutlaka etkilemiştir sizi?
  özpetek: aklıma bana öğrettikleri gelince, gülesim geliyor. hala daha bugün pilav yediğimde, tek bir pilav tanesini dahi tabağımda bırakmam.. bana tabakta kalan, yenmemiş her pilav tanesinin arkamızdan ağladıklarını söylediğinde içim kıyılırdı. böyle bir şeyin olması fikri beni çok korkuturdu ve işte böylece, ben de tüm objelerin ruhu, canı varmış gibi düşünmeye başladım.
  .......
  
  --- spoiler ---
  *-o halde yeni filminiz cuore sacro'da o dadının pilav tanecikleri, filmin final bölümündeki psikiyatr'ın odasındaki saksı bitkisine dönüşmüş diyebilir miyiz?^*
  özpetek: evet, öyle. filmim mesaj vermiyor, sadece kafamda her gün dolaşan karışık soruları ortaya koyuyor, ama illaki bir mesaj varsa, işte o da o saksıdaki bitkidir. tanrım, o sahneyi çekmek için ne kavgalar ettik..
  --- spoiler ---
  
  gerisi daha spoiler olcak bu kadar yeter.