8 entry daha
  • çok acayip mantıksal hatalar ve cehalet içeren mamafih tarihin evrimi içinde kendi iç çelişkilerinin ötesinde sonuçlar doğurmuş bir garip antlaşma.

    bir defa antlaşmanın yapılmasının asıl nedeni ispanya'nın hindistan'ı kendine tapulama isteğiydi. ancak antlaşma taraflarının dünya coğrafyası konusundaki cehaleti yüzünden sonradan anlaşıldı ki aslında hindistan portekiz tarafında kalmış.*

    şöyle ki anlaşmayı yapanlar dünyanın yuvarlak olduğunu biliyorlardı ama büyüklüğü konusunda kesin bilgileri yoktu. dolayısıyla hindistan'ın antlaşmayla çizilen sınırların çok ötesinde hem de ulaşılamayacak adar ötesinde olduğunu tahmin edebilecek durumda değillerdi. halbuki ispanyollar işin başında kendilerine ayırdıkları bölgenin ilerisinde karayoluyla hindistan'a ulaşan bir batı geçidi olduğunu düşünüyorlardı. dünyanın ne kadar büyük olduğunu bilmediklerinden batı rotasıyla hindistan'a ulaşmanın anlamsız bir çaba olduğunun da farkında değillerdi. halbuki arada dünyanın tüm diğer su ve karaların toplamından daha büyük yekpare bir su kütlesinin olduğunun farkında değildiler.

    elbette bu ispanyol ve protekizlilere has bir cehalet değildi. hatta bu iki halk o sırada dünya coğrafyasıyla ilgili açık ara en bilgili iki halk. o kadar ki dünyanın yeni keşfedilen bakir bölgeleri konusunda birbirlerinden başka bir rekabet olasılığı vehmetmiyorlardı. ancak yüzyıldan kısa bir süre zarfında işin içine papalık fermanlarını umursamayan protestan zındıkları dahil olup dünya denizlerini hallaç pamuğu gibi atacaklardır.

    antlaşmanın ilk ve daha sonra revize edilmiş haliyle* avantajlı olan taraf portekizlilerdi. çünkü portekiz'in payına brezilya, afrika'nın tamamı, hindistan, çin, hindiçin ve endonezya'nın tamamı olmak üzere asya ve papua-yeni gine'yle avustralya'nın batı yarısı düşerken ispanya'ya brezilya hariç kuzey ve güney amerikalar ile karayiplerle o sırada henüz keşfedilmemiş avustralya'nın doğu kesimleriyle yeni zelanda kalıyor ki bu son iki bölgeye ilk gidecek olanlar ingilizler olup ispanyollara zırnık koklatmayacaklardır. allah'tan ispanyollar 50 sene sonra dünyanın ne kadar büyük olduğu fark edilince 45. boylamın doğu yarı küredeki karşılığını da işin içine sokan anti-meridiyen antlaşmasından önce filipinler'e el atmışlar da asya-pasifik bölgesinde iyice üçün birine kalmamışlar. mamafih sömürgeciliğin son yüzyılında protestan dünyanın bir başka gücü gelip filipinler'i ispanya'nın elinden zorla alacaktır.*

    işin portekiz boyutundaki dramsa çok daha büyük.* ispanya'yla ikili karşılaştırmada dezavantajlı olmasına rağmen her iki tarafında coğrafya bilgisinin kıtlığı nedeniyle ispanya'ya oldukça büyük bir gol atmış olan portekiz bu başarısının meyvelerini yiyebildi mi? ne mümkün! portekiz henüz nasıl bir belaya bulaştığına bile aymış değildir.

    portekiz'in asya ve afrika'daki yayılma hamlelerine vurulan ilk büyük darbe osmanlı türkiye'si eliyle geldi. kuzey batı afrika'da barbaroszadelerle yani cezayir, tunus ve trablusgarp'tan oluşan osmanlı denizci eyaletleriyle papaz olan portekiz burada bizzat kralını kaybetti. kaybetti derken mecaz anlamda değil gerçekten kayboldu. 1578'de vadisseyl muharebesi'nde genç kral sebastiao çatışma bölgesinden bozgun halinde geri çekilmeye çabalarken öldüğüne dair bir kanıt olmaksızın kayboldu. hatta buna dair bir efsane bile vardır. günün birinde kral sebastiao'nun gelip portekiz'e tekrar hakkı olan şanı kazandıracağına dair bir efsane. krala bağlı portekizliler kendisinin sağ salim geri dönmesini beklerlerken portekiz anavatanında iç savaş çıktı ve akabinde portekiz tacı ispanyol kralının eline geçti. dimyat'a prince giden portekiz kendi bağımsızlığını dahi kaybetmiştir.

    yüzyıllık ispanyol esaretiyle boğuşan portekiz için işler sahra altı afrika ve hindistan'da da hiç iyi gitmedi. afrika'daki ticaret postalarını hollandalı veya ingilizler oralara ulaştıkça kaybettiler. gerçekten de kayıpların kronolojisiyle batı avrupa limanlarına uzaklıkları aşağı yukarı doğru orantılıdır. yani portekizliler önce gelip tuttukları yerleri ilk gelen ingiliz veya hollandalılara karşı savunamayıp bıraktılar.

    hindistan'daysa önce müslüman güçlere karşı bir üstünlük sağladılarsa* da hemen ardından başının püsküllü belaları ingiliz ve hollandalılar buralarda da bitiverdi. bundan sonra portekiz yayılması fransa'nın da dahil olduğu bu yeni sömürgecilerin izin verdiği ölçüde korunabildi ki kalanlar hiç de elle tutulur boyutta değildi. bunlar çin denizi'ndeki macao'yla timor adasının doğusundaki ticaret postalarından ibarettir. bu arada koskoca hindistan ve bengal körfezi malakka yarımadası dahil olmak üzere ingiltere'ye, çinhindi fransa'ya ve bugünkü endonezya'yı oluşturan doğu hint adaları hollanda'ya kaptırıldı.

    işin sonunda portekiz'in sömürgecilik macerası batı afrika'da günümüz angola'sı, doğu afrika'da mozambik ve elbette güney amerika'da brezilya'yla sınırlı kaldı. hoş buna sınırlı kalmak denebilirse.*

    ispanya'nınsa tordesillas antlaşması'yla kendisine kalan bölgelere daha iyi sahip çıktığı söylenebilir. 19. yüzyıl ortalarında birleşik devletler oyuna dahil olup ispanyol sömürgelerini kimi zaman fetih, kimi zaman nüfuz ve bağımsızlığını destek yollarıyla elinden alana kadar güney ve orta amerika'da mutlak, karayipler ve kuzey amerika'da göreceli bir başarı sağlayıp üstüne üstlük antlaşmanın kendisine bıraktığı bölgenin ötesindeki filipinler'i de kazanılmış hak statüsüyle kendisine bağlaması sayesinde komik biçimde zararlı kalktığı antlaşmanın yine komik biçimde son güleni olduğu söylenebilir.
10 entry daha
hesabın var mı? giriş yap