roosevelt

• buraları yakın zamanda entry'ler ile dolduracak, 90 doğumlu, gelecek vadeden bir müzisyen.
  nevi şahsına münhasır tarzının nasıl ortaya çıktığı sorulduğunda elektronik müzikle ilk defa köln'de tanıştığını, bu müzik türünün yarattığı enerjiyi çok beğendiğini ancak performans anlamında indie tarzını benimsediğinden (daha önce beat!beat!beat! adında bir grupta indie müzik yapmış) ve vokal müzik yapmaktan hoşlandığından ikisini birleştirdiğini beyan etmiştir. yaptığı müzikle insanlarda önce dans etme hissi yaratıp sonrasında şarkı sözleri ve armoni ile bir duygu karmaşası yaratmayı amaçladığını söylemekte, ki başarıyor da bana sorarsanız. moving on şarkısına dans ederken ağlamışlığım da vardır.
  ağustos ayında çıkardığı kendi adını taşıyan albümün hazırlıklarını diğer müzisyenler gibi stüdyoya kapanarak değil de konserler vererek yaptığını, yeni yaptığı şarkıları bu konserlerde dinleyenleri üzerinde test ettiğini, hatta bazen şarkı sözlerini bile sahnede yazdığını/değiştirdiğini belirtmiş bir röportajında.
  uzun vadede bir master plan'inin olmadığını ancak dört adet yeni şarkı üzerinde çalıştığını ve önümüzdeki yaz bitiminde yeni bir albüm çıkarmak istediğini söylüyor. prince gibi her yıl yeni bir albüm çıkarmak istemekteymiş.
  yolu açık olsun diyoruz efendim. yazdan bu yana obsesif bir şekilde dinlemekteyim kendisini. salt onu canlı dinlemek için kalkıp bir haftasonu almanya'ya gitmişliğim var. elektronik pop ve indie sever bir dinleyici olarak tarzına hayran olmamak elde değil.
  uzun lafın kısası, hastası olduğumuz müzisyendir.