1 entry daha
  • yatağında, azrail’le yapacağı, sonucu belli son maçtan hemen önce, kendinden geçmiş bir şekilde, ‘sanzotu, sanzotu’ diye inleyen bir adamın hatırlattığı tabir.

    anlatılır ki, tüm evlad-ü iyali, başında toplanmış ağlaşırken ve ona karşı son olarak ne yapabileceklerini düşünürken, ölümüne birkaç adım kalmış ihtiyar adam, ‘sanzotu’ diye inlemeye başlar. büyük çocuğu, hiç duymamış olduğu bu kelimenin, sonundaki ‘otu’ ekinden dolayı bir ilaç olabileceğini ve babasının ancak böyle rahatlayabileceğini düşünüp, soluğu eczanede alır. eczacı kalfasına, ‘sanzotu, der, sanzotu var mı?’ kalfa güler, ne yapacaksın sanzotunu der. adam şaşkın şakın ‘ne demek ne yapacağım, ilaç değil mi karrdişim, satın alacağım.’ der. kalfa, adamı alabora edecek şu cevabı verir: ‘burada sanzotu olmaz, sanzotu briçte falanca atraksiyondur.’ hayatını kumar masalarına gömmüş bir insan projesinin, son sözleri de hayatının gidişatından sapacak değildir ya.

    aynı zamanda ''nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz, nasıl ölürseniz öyle dirilirsiniz'' hadisini de hatırlatan bir meselenin, kilit unsurudur.

    dipnot: bahis, (yanlış hatırlamıyorsam) zafer dergisi'nin, tarihini bilemediğim bir nüshasında nakledilmektedir.
hesabın var mı? giriş yap