5 entry daha
  • gittim, çalıştım, gördüm ve geldim... iyi ki de gelebildim...

    yaklaşık bir haftalık iş gezisi için ziyaret ettiğim memleket. havalimanından başlayarak gezi notlarımı aktarıyorum. kısa kısa olacak. (sabahleyin bangkok'a indik. yorgunum; ama, bir yandan da sıcağı sıcağına yazmak istiyorum. yoksa, erteleyeceğim ve aklımda henüz taze olan anı ve bilgileri unutacağım).

    bangkok-yangon arasında karşılıklı ve düzenli uçuşlar var. birden fazla firma bu hat üzerinde direkt uçuş yaptığı için, hesaplı fiyatlarda bilet bulmanız mümkün.

    yangon havalimanı mingaladon adlı bir yerde bulunuyor. yangon şehrine 15-20 km uzaklıkta. ne yazık ki, havalimanı ve şehir arasında otobüs (asyalılar "limuzin" de diyor) seferi yok. taksi veya otellerin servisleri var. taksiyi tavsiye ederim. otelden servis (yani "shuttle") çağırdığınızda, sizden 20-30 dolar isteyebiliyorlar. taksi ile gittiğinizde ise, havalimanı yangon arası yaklaşık 10 dolar tutuyor (taksici ile anlaşın. daha fazlasını vermeyin). taksi ücretini kyat veya dolar olarak ödeyebiliyorsunuz. kyat olarak verecekseniz 6500-7000 gibi bir rakam tutar. bazı büyük otellerin tarifeli "shuttle" servisi de varmış; ama, aklınızda olsun, tarifede yazması, servis aracının orada olması veya sizi kabul etmesi anlamına gelmiyor.

    havalimanına indiğinizde, bankaların şubelerini ve döviz bürolarını göreceksiniz. yanınızdaki dolar'ın hepsini bozdurmayın. burada işinize yarayacak. döviz bürolarından birine giderek yüksek kurda dolar bozdurmak çok daha iyi. çok abartı bir alış veriş yapmayacaksanız günde 100 dolar karşılığı kyat yetiyor. hemen söyleyeyim, sakın şehir içindeki döviz bürolarına veya sağda solda döviz alan vatandaşlara gidip de kazıklanmayın. efendi efendi havalimanına gelin, dövizinizi bozdurun ve geri dönün (şehirdeki bütün expat'lar bu yöntemi kullandığı için, taksiyi paylaşacak birilerini bulabiliyorsunuz. 5 dolar gibi bir rakama havalimanına gidip gelebiliyorsunuz. aklınızda olsun). şehirdeki bankalarda döviz bozdurmak, hem zor bir işlem, hem de kurlar gerçekten çok düşük. döviz demişken... bu ülkeye gelmeden önce, yanınızdaki dolar'ların "mükemmel" olmasına dikkat edin. 2006 yılı ve öncesi basılmış banknotları kabul etmiyorlar. üzerinde herhangi bir işaret veya yazı olan banknotlar da geri çevriliyor. (bazen, türkiye'deki banka ve döviz büroları, dolar üzerine küçük bir damga vurabiliyorlar. buna dikkat edin. mühür falan olmamalı. parasız kalırsınız yoksa). kısacası, cebinizdeki paranın %60'ını burada bozdurabilirsiniz. yine, myanmar'dan geri dönerken, yanınızdaki kyat'ları havalimanında dolar'a çevirmenizi tavsiye ediyorum.

    bankacılık sektörü pek gelişmiş değil. uluslararası para transferi yeni devreye girecekmiş. ama, sağda sola zibil gibi western union var. sıkışırsanız buradan adınıza gönderilmiş parayı döviz veya kyat olarak çekebiliyorsunuz. bazı otellerin %20 komisyon karşılığında kredi kartınızdan "cash" çekme hizmeti verdiği söyleniyor. tavsiye etmem.

    büyük otel, mağaza ve dükkanlar haricinde kredi kartı pek geçerli değil. kullanmanızı da tavsiye etmiyorum. otel, uçak bileti ve diğer taşıma hizmetleri ile dolar ile ödeme yapabiliyorsunuz. burada sıkıntı yok. biz kredi kartı kullanmadık. bu ülkede fiyatlar anlık değişebildiği için, kalacağımız günleri önceden ödedik. örnek olsun; bir şişe suyu --atıyorum-- 50 cent'e alırken, ertesi gün 1 dolar isteyebiliyorlar. fiyatlar aşırı oynak ve değişken.

    beş gün boyunca bir galeride gece gündüz çalışmak durumunda kaldığım için, son iki üç gün gezebildim. buranın insanına iş yaptırmak çok zor. sözünde durmamak ve bir şeyi iyi yapamamak gibi huyları var. ingiliz expat'ların da dediği gibi, yangon'da doğru dürüst çalışan hiçbir şey yok. internet bağlantısı gerçekten çok kötü. kaldığımız otel, uydu üzerinden hızlı internet bağlantısı için bizden ayrıca para istedi: yarım saati 10 dolar. vermedik tabii ki. kağnı hızında, aheste aheste mail okumaya çalıştık.

    gelelim ülkeye...

    myanmar, askeri yönetim altında olan bir ülke. dünyadan izole edilmiş. ülkeye indiğinizde, her yere sinmiş o garip kokunun yanı sıra başka bir şey daha sizi şaşırtıyor: 1970'lere yolculuk ediyorsunuz sanki. ülke, o yıllarda kalmış. değişen pek bir şey yok. ülkeye gitmeden önce abd büyükelçiliği'nin ülkeyi ziyaret edecek turistlere yönelik tavsiyelerine göz atmıştım. ülkenin bir bölümünde halen devam eden bir iç savaş var. yangon gibi şehirler, bir tür "güvenli bölge" olarak korunuyor. ancak, ne olacağını tahmin edemiyorsunuz. o yüzden, yangon şehrinde yaşayan pek çok expat var.

    insanları çok tatlı, candan ve de utangaç. pek turist görmedikleri için, ilk başta sizin bir adım atmanız gerekiyor. sonrası zaten kendiliğinden geliyor. bazı taksicileri, sokakta döviz veya hediyelik eşya satan çakallar haricinde, halkı son derece naif ve güler yüzlü. biraz da tembeller. ama, insanlarını çok sevdim.

    beni tanıyan tanır... bir ülkeyi anlamanızın yolu, o ülkenin pazar ve klasik restoranlarını ziyaret etmekten geçer.

    bogyoke aung san market, theingyi zay, anawrahta (geceleri açık olan bir pazar alanıdır. mutlaka ziyaret edin. harika bir yer), thri mingalar vs. hem kültürü, hem de yemekleri tanımak açısından çok önemli. çin mahallesi de var. en gelişmiş bölgelerden biri. mutlaka oraya da gidin.

    gece hayatı renkli sayılır. turistlere göre her şey ucuz. fuhuş sektörü almış başını yürümüş. ve kontrolsüz. asla ama asla tavsiye etmiyorum. hastalık kapma garantisi var. paranızı da kaybedersiniz. pek çok gece kulübü var. ilk beş gün yoğun çalıştığımız için, avustralyalı birinin işlettiği pub haricinde bir yere gidemedik. en son, geçen cumartesi günü bizi premium y bar isminde bir mekana götürdüler. club ve bar karışımı bir mekandı. sevmedim açıkçası.

    biraz da turist olarak nereleri gezebilirsiniz, onu anlatayım...

    "circular train" var. bir dolar'a her yeri geziyorsunuz. tren, şehir ve küçük şehirlerden geçtiği gibi, ormana ve tapınaklar bölgeine de giriyor.

    gitmenizi kesinlikle tavsiye ettiğim yerler;

    - mandalay
    - naypyidaw
    - kalaw (buraya uğrayamadık. güvenli değil dediler. ama, fotoğraflarını gördüm. sahili falan mükemmel).
    - bagan
    - pindaya
    - monywa
    - ve mawlamyine

    çok sıcak ve aşırı nemli bir memleket. bir de, bu ülkeye gitmeden önce mutlaka şu aşıları yaptırın:

    - mmr
    - difteri-boğmaca-tetanoz
    - grip aşısı

    bunların yanı sıra, çocuk felci aşısını da size ve yanınızda gelecek çocuklara tavsiye ediyorlar (o sivrisineklerin ne tür mikroplar taşıdığı belli değil).

    son tavsiyem şu olacak: yerel üretim sulardan almayın. tayland'dan gelen, ağzı mühürlenmiş sular var. biraz pahalı, ama sağlığınız için değer. mutlaka o sulardan için. insanların içtiği cam bardaklardan ikram edilen hiçbir şeyi kabul etmeyin.

    özetle, ilginç bir memlekette. bir daha gider miyim? zannetmiyorum...
56 entry daha
hesabın var mı? giriş yap