8 entry daha
  • rosenhan ile beraber, üç psikolog, bir psikiyatr, bir öğrenci, bir pedagog, bir ev kadını ve bir ressamdan oluşan sekiz kişi, ayrı ayrı, gaipten sesler duyduklarını söyleyerek kliniklere başvururlar. 8 hastanın tümü, “boş”, “boşluk”, “nafile” gibi sözcüklerin kafalarında tekrarlandığını iddia ederler, ki bu sözcükler, varoluşsal bir krizin sinyallerini verdikleri için özellikle seçilmiştir.
    gruptan 7 kişiye şizofreni, 1 kişiye manik depresif psikoz tanısı konduktan sonra 8'i de hastaneye yatırılır. hastaneye yattıkları andan itibaren tamamen “normal” ve uyumlu davranan, artık ses duymadıklarını söyleyen kişilerin hasta olmadıklarına hekimleri ikna etmeleri, ortalama olarak 19 gün sürer.
    hastaneden taburcu ederken bile “gerileme dönemindeki şizofreni” teşhisi koyarak yollanırlar. rosenhan’a göre bu tanı, akıl hastalıklarının iyileştirilebilir olarak görülmediğini gösteriyor; çünkü gerileme durumunda şizofreniye sahip olmak, aklı başında olduğunuz anlamına gelmiyor.

    işin en dramatik kısmı da; o sırada kliniklerde yatan 118 gerçek hastadan 35’i, rosenhan ve ekip üyelerine "sen deli olamazsın, herhalde hastaneyi teftişe gelen bir gazeteci ya da profesörsün” der, kalan hastalar da bu kişilerin önceden hasta olup şimdi düzeldiğine inanırken hastanedeki hekimlerin numara yaptıklarını anlayamaması.

    rosenhan’ın bu çalışması sonucunda amerikan psikiyatri birliği, akıl hastalıklarının tanı ve istatistik el kitabı adlı rehberini değiştirmiştir. deney sayesinde akıl hastalarının da iyileşip taburcu edilebileceği fikri yerleşmeye başlamıştır.
26 entry daha
hesabın var mı? giriş yap