45 entry daha
  • stephen king'in 60'lı yıllar özlemini anlattığı hikayelerinden. melankolik ve iç acıtıcı olmak istediğinde bunu köküne kadar yaşatabilen bir yazar. benim gözümde hiçbir zaman basit bir korku yazarı olmadı. hatta işin fantastik kısmı bazen geri planda bile kalıyor. hearts in atlantis'te de bu böyle. bir de şimdi adını unuttum ama üniversitede geçen hikaye de bundan bile beter gelmişti bana. en sevdiğim, en derin iz bırakan king hikayelerinden biri.
    özellikle geçirdiği kazadan sonra daha bir yaşlanma kaygısı, gençlik özlemi falan mı yaşıyor ne... o duyguyu daha da keskin yaşatıyor sanki. (ya da belki ben yaşlanıyorum diyedir)
    fantastik yanına bakarsak, alçak adamlar harika bir buluş. hani bir karakter diyordu ya "yürürken yere basmıyorlar" diye. tam stephen king işi çok güzel imajinasyondu. açıp kitabı bir daha okuyasım geldi şimdi. yıllar olmuş.
8 entry daha
hesabın var mı? giriş yap