hasan dağı

• yaz aylarında yaylarına çıkan köylüleri için 'herhalde bunlar dünyanın en cömert ve misafirperver insanları' dediğim dağ. 15 kişik grubumuzu iki gün çok iyi beslediler, hem de o dağ başında çok lezzetli ve güzel görünüşlü yemekler yaparak. ve bu onlar için bu çok az yapılan bi olay da değildi çünkü hasandağı dağcılar arasında populer bir dağ.ayrıca ankara'ya da yakınlığı nedeniyle de ziyaretçisi çok. eminim ki yaylacılara her haftasonu sıkı yiyiciler geliyor. ilginç olan köylü dediğimiz bu yaylacıların ankara'dan tanıdıklarının prof.- doç. seviyesinde dağcılıkla ilgilenen doktorlar olması.
  hasandağlı garip bir çobanın öyküsü ise şöyle:
  çene kemiğinde absesi olan çoban yedirilip içirilen 15 kişilik bir dağcı grubunun içinde doktor olduğunu öğrenir.ilaç almak veya tedavi olmak için zirveden dönen dağcıları beklemeye başlar.karşı yamaçta onları gördüğü zaman elini kolunu sallaya sallaya onlara doğru koşmaya başlar.soluk soluğa sormaya başlar:''doktor hanginiz, doktor hanginiz?'' soruyu duyan her kişi ''arkada'' der- en arkadaki prof. hocalarını kastederek. en sondaki yaşça büyük olan doktor ise bu soru karşısında gülmekten yerlere yatar, ve çobana şunu der: ''önünden 14 tane doktor geçti!!'' (bu cümle, hocaları tarafından çoğunluğu üst sınıf tıp fakültesi öğrencisi olan grubun gururu okşamak için kullanılmıştır .) sonunda çobancağız nasihattan başka bişey alamaz doktorlardan.çünkü ağrı kesici dışında abse için uygun ilaçları yoktur. ''şehre in sen şehre, git orda muayene etsinler seni, ilaç versinler!''
  hasandağı'nın bir diğer özelliği ise ağrı ile benzerliği: ikisi de volkanik, şekilleri ve arazi yapısı benzer. ağrı'ya çıkmak isteyen dağcılar türkiye'de ilk önce hasandağı'nı deniyorlar.sanırım nasuh mahruki'de buraya ağrı'dan önce çıkmış fakat onun çıktığı zamanlarda ağrı dağı zaten turizme kapalıymış.
  (not:nasuh mahruki'nin çıktığı ilk 5000m üstü dağ yurtdışındadır.)