15 entry daha
  • bir zaman gelir, melankoliklikten mi, sikintidan mi, mutlu olmak istemekten midir nedir bilmem dvd ye koyarim bu filmi ve sonra nasil gectigini anlamadigim bir 1 bucuk saat gecer ve ben hic bitmesin isterim. hele hele filmin sonunda faye wong "where do you want to go?" ve ardindan tony leung "wherever you take me" dedikten sonra faye wong'un leung'un yataginda buyutecle bir kadin sac teli buldugunda bagirarak, sinir olmus bir ifadeyle agladigi gibi bir moda girerim. neden wong kar wai filmleri boyle biter ki, neden hep devam etmez ya da bizim hayatimiz niye bir wong kar wai filmi olamaz gibi sorular gelir kafama, gicik olurum.

    nedir chunking express ki? alt tarafi bir film. ama en son izledigimde nedendir bilmem mutluluktan mi, mutsuzluktan mi, sevgiden mi, sevgisizlikten mi tirtir titredigim, gozlerimin doldugu kim oldugumu unutturan bir film. eee "it's not everyday we're gonna be the same way, there must be a change somehow" calmaz mi ilk hikayenin bir cok yerinde degisiklikleri kabullendirmek icin karakterlerimize? sinema disindaki hayat da cok farkli degil sanirsam. birinci hikayedeki karakterimiz sevgilisi tarafindan terk edildikten sonra sorar: "is there anything in the world which doesn't expire?" ben titrerim icimden cevap veririm. ama sonra o da ben de anlariz ki "there must be a change somehow" o sari peruklu kadina asik olur, ve hatta kravatiyla onun pis ayakkabilarini temizler, degisir. ben de degisikligi beklerim. password'u undying love olan beeperini tam terk ederken umulmadik bir mesaj gelir, her sey degisir, anilar unutulmaz. belki de bir tek onlardir kalici olan, tarihi gecse bile, etkisi gecmeyen.

    bir de faye wong'un hikayesi vardir, cranberries coveriyla biter. utangac, sikilgan bakislarinin ardinda asik oldugu adami birakir, sarkilardan asik oldugu yere gider. ama kendi hayal dunyasinda yasayan faye bir pecete kagidi uzerine kondurdugu ucak biletini sevdigi adama vermeyi ihmal etmicektir tabii, ve yillar sonra alip onu da goturmeyi kendisiyle. ama en cok tony leung'un faye'e bakislarinda bulurum bu filmin en buyuk duygusunu. bir aktor bir insana bu kadar sevgiyle bakmayi nasil basarabilir. daha once hic bir filmde gormedigim kadar etkileyici, sevgi dolu, sicaklik dolu bakislardir bunlar. faye kafasini cevirir, utanir.

    iste boyle bir yolculukdur chungking express. herkes de farkli etkiler yaratabilir. beni titretir, gozlerim dolu dolu olurken guldurur, kim bilir size neler yapar?
143 entry daha
hesabın var mı? giriş yap