19 entry daha
  • filmde anlatıcı-kahraman danny parker, gerçek adıyla tom van allen (val kilmer) filmin ilk sahnesinde -sahne aynı zamanda filmin son sahnesidir- konuşmaya başlar ve:

    "benim adım tom van allen veya danny parker. gerçekten bunu artık bilmiyorum. buna sen karar ver. evet, belki bana yardımcı olabilirsin, dostum. gördüğün üzere, fazla zamanım kalmadı. kim olduğuma sen karar verebilirsin. intikam meleği. judas iscariot. şefkatli koca. hayırlı evlat. danimarka prensi? hepsi mi? hiçbiri mi? sen karar ver. trompetçi. speed manyağı. speed. başlamak için iyi bir nokta."

    sözleriyle doğrudan seyirciyi hedef alır. bir film karakterinin görsel-ontolojik konumunu sorgulaması ve gelgitli psikolojik yapısı ilk olarak bir şaşkınlık etkisi yaratır. izlediği film kahramanı gibi kendisi de dilemmeya sürüklenen edilgin izleyicinin kafasının daha fazla karışmasına imkân tanımaz anlatıcı-karakter ve öyküsünü anlatmaya devam eder:

    "ne düşündüğünüzü biliyorum; ama henüz benden vazgeçmeyin. sadece bütün hikâyemi anlatana kadar bekleyin ve gözlerinizi açık tutun. hiçbir şey göründüğü gibi değildir."

    kafası karışıkmış izlenimi veren bu yabancı da kimdir -henüz tanımaya başladığımızdan o bizim için bir muammadır-, neyin nesidir? ama en nihayetinde öykünün ilerleyen duraklarında tanıyacağımız, kavrayacağımız biridir; evet öyledir de, öteki’ni kesin olarak bilmek, anlamak, onaylamak mümkün müdür? işte, bu soru önem arz ediyor. onun, "sadece bütün hikâyemi anlatana kadar bekleyin ve gözlerinizi açık tutun." sözleri, söz konusu anlamlandırmaya, daha doğrusu anlamlandırma problematiğine bir referans niteliği taşımaktadır. öte yandan, hiçbir şey göründüğü gibi değildir klasik söylemi, perdede seyredilen öznenin yabancılığını da vurgulamaktadır. yabancı olduğumuz aynı zamanda öykünün bizatihi kendisidir de. çünkü az sonra karşımıza torbacı’lar (uyuşturucu satıcıları), uyuşturucuyla kafayı bulanlar, yozlaşmış polisler, ispiyoncular çıkacaktır. dolayısıyla görünenin ardına bakmamız gerekecektir. bu bağlamda filmde john f. kennedy’nin öldürülüşünün torbacı’larca simülasyonu az çok bir fikir verebilir diye düşünüyorum.
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap