6 entry daha
  • türkiye'de günümüzün kadın erkek ilişkilerini doğru bir şekilde yorumlayan şarkıdır. zira, kadın varoluşundan beri, doğasına aykırı olarak erkek için süslenen ve onu etkilemeye çalışan olmuştur. her ne kadar genel kanı kızların nazlı olduğundan yanaysa da, aslında kadınlar erkekleri elde etmek için ve görünürde onları peşlerinden koşturmak için bir anlamda kendileri erkeklerin peşinden koşmaktadır. şimdi diyeceksiniz ne alaka? e tabii haklısınız, konuyu bağlamayı unutuyordum az kalsın, az sonra gerçekleştireceğim bunu. ayrıca kadınlar, erkek ararken kendini koruyup gözetecek, seven, yeri geldi mi döven, maço erkek tipine rağbet etmektedirler genelde (biliyoum, butun genellemeler yanlistir). her ne kadar bazı kesimler tarafından ezilen kadın olarak görülürken bu kadınlar, kendileri bu hallerinden son derece memnundurlar (konu ile ilgili olarak ayrıca (bkz: kadının yeri evidir)). bu aynı, gökten inen devrimlere alışamamış, bir yöneticinin boyunduruğu altında yaşamaya alışmış, bunu benimsemiş ve bundan memnun olan türk insanının anlayışı gibidir aslında. bu şarkıda da kadın, adamın onun için yapacakları ile ilgilenmiyor "alla beni, pulla beni, al koynuna yar" demektedir. bu lafı 3 bölümde incelemek istiyorum:
    "alla beni": süsleme anlamı ile kullanılabileceği gibi, kadına vurulup kızartılması gibi de kullanılabilir. yüzünün alının tokatın iziyle olması gibi düşünülebilir yani.
    "pulla beni": süsleme anlamı dışında bir şey gelmiyor aklıma.
    "al koynuna yar": kadının korunma, sığınma iç güdüsü ile söylemesi muhtemel olan laftır. az önce bahsettiğim maço erkek arayışına bu bir örnek teşkil etmektedir.
    adam şarkıda "güneşleri söndürürüm, yıldızlardan taç yaparım" diyor ve kadın için türlü imkansızlıkları başaracağını söylüyor; ama kadının umrunda olan bu değildir tabii. kadın onu koruyacak, sevecek, süsleyecek, yeri gelince döven kocasını aramaktadır. adam ülkeyi mi kurtarmış, kahvede vaktini öldürüp milletine yararsız mı kalmış kadının hiç umrunda değildir.
    sonuç?
    erkekler ne yaparlarsa yapsınlar kadınlara beğendiremezler bir türlü kendilerini. işte bunun asıl nedeni, erkeklerin kadınların aslen istediklerini yapmak yerine kadınların umursamadığı şeyleri gerçekleştirmeleridir. kadınlar ne ister peki? biraz ilgi , dinleniyormuş gibi yapılması, süsler ve korunmak ister. kadınlar, genelde erkeklerin düşünüğünün aksine maço erkek ister. yani en azından türkiye'de birçok kadın için durum böyledir. yok mudur değişim? vardır tabii, iyi ki de vardır. nasıl türkiye tepeden inen demokrasiyi kullanmaya yeni yeni alışıyorsa; kadın da özgürlüğünü istemeyi, kendi ayakları üzerinde durabilmeyi ve bir birey olabilmeyi yeni yeni başarıyor.

    not: buraya kadar okuyanlara teşekkür ederim.
    not2: bir kısmına bakıp sonra direk bu notları okuyanlardan ise tamamını okumalarını rica ederim.
202 entry daha
hesabın var mı? giriş yap