2 entry daha
  • stonier, masuda, toffler gibi "olumlu enformasyon toplumu" savunucularınına sormak istediğim sorular var:

    1) enformasyon, toplumda zamanla bir çeşit baştan sona yenilenme yaratacaksa ve enformasyon aynı toplumda emeğin (tarımın) ve sanayi üretiminin (makinenin) üzerine çıkacaksa, para dahi enformatik ögeyle takas edilecekse bu durumda enformatik ögelerin üretiminin dayandığı "maddesel" araçlar hangi yollarla ya da hangi ham maddelerle sağlanacak? daha doğrusu: tüm temel üretimler (bi yerde ihtiyaçlar) bell'in dediği gibi mikroişlemcilerin hesaplamalarına mı dayanacak? çıkıp "zaten üretim mikroişlemcilerin hesaplamalarına dayanıyor" diyebilirsiniz ancak son 10 yılda muazzam bir karşı koyma ile organik-tarım desteklenmekte, elbette pazar payı açısından aynı şeyi söyleyemem.

    2) 21. yy bir enformasyon toplumu mu? yoksa enformasyon toplumuna geçiş aşaması mı? enformasyon toplumu demek (bence) abes kaçacaktır ancak geçiş aşaması demek de doğru değil. işte zurnanın zırtladığı yer: eğer enformasyon toplumundan söz ediliyorsa enformatik büyüme ve gelişmenin tüm tabakalarda ve her yerde hissedilmesi gerekmez mi? biz enformasyon'a avrupa'nın penceresinden mi bakıyoruz?

    3) "acaba biz yüksek ölçekte "gelişmiş" ya da tekno-sanayi toplumu muyuz?" diye düşünmek enformasyon toplumuyuz ya da enformasyon toplumuna geçiş aşamasındayız demekten daha abes mi kaçar? bir çeşit yüksek işlevli sanayi toplumu, sanayi sonrası toplum.

    4) sanayi sonrası toplum ile enformasyon toplumunun kesin çizgilerle ayrıldığı yer neresidir? hız mı denetim mi?

    5) maddi mal'ın ikamesi ne derece mümkündür? enformatik araçlardan maddi mal'ı çekemeyeceğimize göre maddi mal'ın işlenmesi bizi yine sanayi toplumu tablosuyla karşılaştırmaz mı? elbette daha farklı bir biçimde ama yine aynı temelde.

    bu sorulara elbette; uçmalı, kaçmalı, uzaylı, fiberli, 84'lü, ütopyalı, distopyalı cevaplar verilebilir ama ben daha mantık sınırları dahilinde düşünmeye çalışıyorum.
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap